Şimdiye kadar oturup hiç evlenme teklifi hayal etmemişim ama düşünecek olursak... mesela bir oda; süslü püslü masalar ve yemekler yerine pizza veya hamburger olabilir. Etrafa saçılan peluş oyuncaklar yerine kitaplar olabilir, bir sürü romanın ve şiir kitabının dolu olduğu bir oda, kesinlikle.. çok pahalı ve boğaz manzaralı lüks bir mekan değilde, aksine kimsenin bilmediği, güneşin doğuşunu izleyen bir mekan mesela. sonra adamımız geliyor ve "Bu dudaklar seni konuşmak için var, bu kulaklar seni duymak için var, bu eller seni tutmak için var, bu gözler seni görmek için var, bu burun seni koklamak için var, gel ve beni bana kat; benimki ilk gülüşte aşk." diyor. diyorum. oysa ki odun olduğumu sanardım tüh. ve size bakarak sözünü tamamlıyor; "şiir ne kitapta ne sokakta. şiir şu an tam karşımda." sonra elinizi alıyor kalbine koyuyor. evet sayın hemcinslerim boğaz manzarası falan hikaye, elinizi tutan ve kalbine koyan bir el. işte bu en güzel manzara. BEN EVET DiYORUM. kendimle evlenmeye gidiyorum sözlük.