beni zamanında aynı okuldaki bir öğretmenin oğlunu, haklı yere hırpalamam sonucu, sen gel bakiyim biraz yürüyelim diyip laf arasında aşşağıdaki depoya kapatıp yumruk atarak dövmesidir. Akabinde üst katta sinir krizi geçirdim. Müdüre şikayet giderken ağlayarak "bitiricem ulan seni" bağırdım ve bir yumruk daha yedim. canım yanmıyordu, hatırladığım teş şey hava kompresörü gibi nefes alıp veriyodum. Odada biraz oturduktan sonra, babamı gördüm. gözlerinin altı şişmişti beni gördüğünde, ağlamaktan değil, overcharged olduğundan. Daha sonra müdürün yanına geçti ve şöyle konuşmalar yaşandı;
m: müdür
b: babam
m: izzet bey, oğlunuzu disiplin işlemine tabi tutacağız.
b: benim oğlumu hem öğretmen dövecek -sırf öğretmen çocuğuna haklı olarak bağırdığı için- hemde disiplin işlemi uygulayacaksınız he. delikanlıysanız benim çocuğumda bir disiplin dosyası açın. götü yiyen varsa yapsın.
m: beyfendi ama çocuğu ağlat-
b: kes lan sesini, bana bak müdür falab dinlemem geleceğini alırım elinden. O öğretmen bozuntusunada söyle, 2 hafta oğlumu ben alıcam okuldan, nefesini hissedersem onu öldürürüm, bakın öldürürüm diyorum gidin savcılığa verin beni. Ben babası olarak çocuğumu bu hale getirmeye utanırım, o kim ulan !
alıp götürdü eve. Dediği gibide 2 hafta beni aldı ve o 2 hafta içerisinde hocadan eser yoktu. Nispeten içinizi rahatlatacak birşey daha anlatıyım, bu olaylar ben 7. sınıftayken vuku bulmuştu.
liseyi bitirdikten 1 sene evvel sonra üniversite hazırlığı aşamalarında eski öğretmenleri ziyaret amacıyla okula gittim. arabayı park edip içeri girdim.hatıralar anılar derken biri benim arabaya bakıp kimin lan bu diye bağırmaya başlamıştı. o hocaydı. gün intikam günüdür diyip "benim arabam hoca hayırdır ne bağırıyosun" dedim. "aaaa uncompromised'cim sen miydin ? kusura bakma acelem varda ondan şey ettim." "acelen olabilir ama öğretmenlik hayatın boyunca hiç edebin olmamış hatırlatırım." dedim ve arabayı uygun bi yere çektim. ve yıllar sonra olsa bile intikamın soğuk yenebileceğini tekrar anladım.