umut dünyası dedikleri şeyin aslında kocaman bir yalan olduğunu anlamak bunun tuzu biberi. yatıyoruz kalkıyoruz hep aynı mutsuzluk, gerçekleşmeyen hayaller, saçlarımızı dağıtmış bir umutsuzluk. lan diyorsun ki hayatımda yeni bir sayfa açayım, yeni bir iş, yeni bir insan, yeni bir umut, yeni bir okul ama hepsi bir süre sonra çıkmazlara giriyor. o sayfa anında geri kapanıyor. yine eskiye dönüp bi mutsuz, bi umutsuz, bi serdengeçti oluyorsun. oysa yıllar geçip gidiyor. sen de bir gamsızlık başlıyor. sessizleşiyorsun, susuyorsun ama su içmiyorsun, soğuk kış geceleri gibi ıssızlaşıyorsun. kumandayı bulamayınca kızmıyorsun bile artık. öyle akışında takılıyorsun. çünkü birçok şeyden umudunu kesmişsin, sararıp solmuşsun. bana ne oldu bile demiyorsun. hayat işte diyip bir çay daha koyuyorsun. bir sigara daha yakıyorsun. " bari biri gerçekleşseydi nolurdu" diyorsun hayıflanarak. sadece bir tanesi bile yeterdi, birbirinden bağımsız, belki severdi...