Aslında tam bir yakalanma hikayesi sayılmaz. Benim amcam zengindi. Özel uçağı falan vardı. Bir gün aldık kuzenle paraşütleri. amcamla babam bize bakmaya geldi. bindik uçağa. uygun yüksekliğe ulaştığımızda önce kuzenim sonra ben atladık. Çok güzel bir duyguydu bedenine sürekli bir şey sertçe çarpıyor ama acıtmıyor yüzünü okşuyordu kulaklarını uğuldatıyordu. baktım ki yere yaklaşmaya daha 3 dk falan var dedim açık hava ama neyse artırırım bir posta kuzen farketmeden. paraşüt giysisinin içinden zor çıkardım tabi yaramazı. başladım asılmaya. 1,5 dk sonra fışır fışır akmaya başladı. Ya altımda koskoca dünya var her yer gözüküyor, sperm sen git benim kuzenin burnunun üstüne düş. Havadayken kuş pisliği sanmış. Yere inince tabi belli oldu. Amcam bir daha beni uçağa bindirtmemişti. Hey gidi günler...
bir de Atlı karıncada üstü kapalı bir fayton benzeri alete binmiştim. Bir çocuk bir attan diğerine giderken beni görmüştü. Sonra da annesine "anne bu abi pipisini mi sağıyo" demişti. Masum bir ergenlik değildi ama olsun torunlarımıza anlatacağımız komik Anılar oldu.