1) Başkalarının yazıp objektif olmaması, burada bilimsel delillerle ifade edilmiş gerçeklikleri gerçeklik olmaktan çıkarmaz.
2) Tembellik yapıp bilime adanmamış kişilerin, ispatlandıktan sonra Kuran'dan bunu bulması da Kuran'ın doğruluğuna etki edecek bir delil değildir.
3) Allah'a teslim olmamış, Kuran'ın kendi nefsi aleyhine olacak kısımlarını görmek istemeyenler, ayetleri akıllarınca çarpıtıp, hoş olan anlamları verirler. Örnek olarak şiiler, "Allah'ın eli onların elinin üzerindedir." ayeti için, "el" kelimesinden kasıtın "Hz Hüseyin" olduğunu söylerler. Pardon kardeşim de ne alaka? Ayette buna dair bir şey mi var? Bunun gibi yüzlerce örneği buraya doldurmam mümkündür.
Allah'a samimi şekilde teslim olanlar da, ayetler kendi hayatının merkezini dahi eleştirecek olsa, buna açık ve ön kabulsuz olarak okuyan kişilerdir. Zaten Allah'ın hidayet ettikleri de bunlardır.
4) Tefsirler, 3. maddedeki insanlara mahal vermemek için ve ayetlerin indiği zamanı ifade etmek için var olmuştular. Örnek olarak "kafirleri bulduğunuz yerde öldürün" ayeti, savaş anında inmiştir. Lakin bana kalırsa, tevhid ve sünnet ilmini kavramış kişilerin tefsire herhangi bir ihtiyacı yoktur. Zira tefsirler diğer ayetler ve sünnetleri ele alarak yorum yapmaktadır.
Bilim henüz keşfedemedi diye tanrı metafiziktir diyen arkadaşa:
1) Bilim big bangi asla çözemeyecektir. Zira kendisi de kabul ettiği üzere, ilk 000000.4 saniyesinde hiçbir fizik kuralı işlememiştir. Yani elimizdeki fizik ve bilim esaslarına göre o saliseden de küçük kavram anını açıklamak için, kendi bulunduğumuz materyalizmimizi inkar etmemiz gerekmektedir.