para, paralı erkek avcısı kadına bile uğrunuzda para harcatabilirsiniz. ciddi ciddi rakamlar harcarlar. kaz gelecek yere tavuk ikram etmek amacıyla da değil. işi, gücü, savaşı bırakıp sahilden çakıl da toplarlar anlamlı bir hediye olabilmesi için. hem de en acımasızı yapar bunu. çıkar için değil. içinden geldiği için. bu konuda mesele şu. zaman akıyo, hayat akıyo, su akıyo, biz akıyoruz, koşturuyoruz, sürükleniyoruz, savruluyoruz, çarpıyoruz, tekrar sürükleniyoruz. şu hengame bi dursun, gel iki dakika birbirimizi izleyelim. zaten en nihayetinde ya senin, ya da benim seni kırıp dökmemle sonuçlanacak bir süreç yaşanacak. birazcık birbirimize bakalım, dokunalım, sevelim, sonra siktir olur gideriz diyebilmek. zırh giyip kılıç kalkan kuşanıp karşına "savaşacağız ve kazanan taraf olarak benim işime gelen şartlarda imzalanan barış antlaşmasına göre yaşanacak bundan sonrası" diye geçersen tabi kadın ya da erkek fark etmez, her türlü çıkarcılığı yapar, sömürür, hatta yatırır siker de. sıkıntı bu akıntıya dur diyecek kadın ya da erkek oranının azlığı. ya da birbirini bulamaması artık neyse.
