yol tarif etmeyi vatan borcu olarak gören insandır.
yanıma yaklaşarak benim duyabileceğim bir sesle; yanlış yere geldiğini söyleyen ve gideceği yere giden metronun nereden hareket ettiğini soran bir abimize, şimdi şuradan diye tarifime başlar başlamaz en yakınımızdaki yardımsever bir yurdum insanı hızla yanımıza sokulup, ulvi bir görev bilinciyle muhabbete dalarak;
abi buradan geri dön merdivenleri çıkıp sola dönüp ordan devam edecen.
muhabbeti duyan başka biri; merdivenlerden yukarı çıkıyorsun.
bir diğeri; merdivenlerden çık ordan sola...
adamlar koro halinde tariflerini bir güzel yaptılar. bu durumu gören ben;
beyler abimizi gideceği yere kadar bırakıverin size zahmet deyiverdim. adamlarda şaşkın bakışlar tabii, şaka yaptım beyler demek zorunda kaldım. ne bekliyordunuz amk bu ne şevk, bu nasıl bitmeyen bir motivasyon