Sümerler döneminde tapınaklarda fahişelik yapan kadınların dışarıda diğer kadınlardan ayırt edilebilmeleri amacıyla türban taktıklarını öğrenince türbanın ne o laiko-faşistlerin modernitesi ile ne de o dinci-liberallerin özgürlük çığırtkanlığıyla alakalı olduğunun bilincine varan , türbanın iki ucundan çekiştirip duran zıt kutupların aslında eşitlik-özgürlük-adalet mottolarının altında kadını ev işlerine , çocuk bakıcılığına mahkum eden erkek-egemen bir zihniyetin emek hırsızlığından ve hak-özgürlük gasbından başka bir şey göremeyen devrimcilerin bozması gereken bir oyundur.