vakti zamanında bilge bir adam ve ona hergun bir tane altın veren dostu bir yılan varmış. yılan bilgeye yanına her geldiğinde bir altın verip deliğine geri dönermiş. bilgenin oğlu durumu görünce kendi kendine "bu yılanın yuvası altın doludur" diyerek birgün yılanı öldürmeye kalkmış. yılanın kuyruğundan bir kısım kopartmış ama yılan da çocuğu ısırmış. yılan kuyruksuz kalmış çocuk ise ölmüş. tabii bilge durumu anlamış. bir süre sonra yılana "yılan, biz seninle tekrar dost olabiliriz, unutalım bu olayı" demiş. yılan da ona "ben de bu kuyruk yarası, sen de bu evlat acısı olduğu sürece biz artık dost olamayız" demiş.
evet çok klasik bir hikaye. aldatma konusu da bu hikayeye benzer. suyu bulandırırsın aldatınca ve o su temizlendim dese de temizlenmez. kadının affetmesi için birkaç neden vardır. ama bu nedenlerden hiçbirisi erkeğin affedilmeyi hak etmiş olması değildir.