Başlıkta aslında kastedilen mevcut hükümetin Suriye politikası olduğunu düşünerek ona göre bir yorum yapmak gerek.
Ortadoğu'da söz sahibi olmayı istemek, Rusya'nın ve iran'ın doğalgazına istikrarlı alternatif bulmak, kürtlerin kuzey suriye'deki varlığının ABD veya Rusya hegemonyası altında oluşturacağı yönetim, ışid ve dış politikadan dolayı yönetimi kaybetme korkusu.
Bu kapsamda bakacak olursak mevcut hükümet bunların gayet bilincindedir. Olacakların bu seviyeye geleceğini bildiği halde yalnız kalacağını düşünmedi. Asıl sorun da burda.
Öncelikle ışid denen kurmaca örgütün en büyük amacı mevcut bölgelerdeki petrol ve yeniden haritalanmadır. Kürt yönetiminin kurulacağı gün gibi aşikar. Çoğunluğun istediği yerde devlet kurma hakkı vardır ilkesinin arkasına saklanarak istedikleri gibi haritalanmayı yapacaklardır.
Mevcut Türkmen gerillaları da ışidle işbirliği içerisinde.
Türkiye'nin bu politikada milliyetçi oyları kaybetmemek uğruna aslında desteklemek zorunda olduğu ve bölgesel yönetiminin kurulmasına ses etmeyeceğini belli etmesi gerekirdi. Sadece geciktirme ile yeni bir durum ortaya çıkmayacaktır. Ve Turkiye bunun gayet farkında. Aslında gecikmeden çok süreci hızlandırmak misyonu edinmiştir. Burada her yerde olduğu Yahudi finansörlerin etkisi de büyüktür.
işin aslı kurulacak yönetim ile ilgili süreçtir. Bu yönetimin güneyinde Suriye zaten yeniden yapılanacağından sessiz bir dönem başlayacaktır. Mesele kürt yönetimin denetimindeki petrolden nemalanmak sürecine dönüşecektir. Avrupa'nın da gözü kulağı burası olacağı için bütün blokları karşımıza almamak için gerekli duyarlılığı, hassasiyeti bu hükümetin göstermesi gerekecektir. Zaten yeni bir hükümet gelirse bu negatif durum inanılmaz bir şekilde pozitif bir uluslararası potansiyel doğuracaktır.
Kuzey suriye'de kurulacak olan yonetime de türkiye'nin herhangi bir askeri girişim yapması da söz konusu olamaz. hiçbir blok buna da musade etmeyecektir. Sonuçta Kıbrıs harekatının oluşmasına sebep olan zeminle aynı pozisyonda değildir.
Son olarak şunu söylemem gerekir ki dış politikayı, iç politikaya malzeme yapmak da Turkiye cumhuriyeti'ne zarar vermektir.