çocuklarının ölümü,kaybından sonra onun boşluğunu doldurmak amacıyla ikinci bir çocuk yapan anne babaların çocuğa verilen isim ''ikame çocuk''tur.
ailenin ölen çocuğunun imgesini yeni doğan çocuğunun gelişen kandiliği içine depolaması,kendi olmasına izin verilmemesi,ölen çocuğun idealize edilip ülküleştirilmesi, Çocuğun kendisine “depolanan” nesne tasarımı ile kendisine ait tasarımını birleştirmesindeki zorluk olumsuz bir içerik oluşturur ikame çocuk sendromunu yaratır.
ölen çocuğun öyküleştirilmesi yenidoğan çocuğun kendiliğinin gelişmesine izin vermediği gibi yükünü ve varolma mücadelesini artırmaktadır.ölen çocuk abeveynlerin fantazi ve umutlarını temsil ederken beklentiler ikame çocuğa yüklenebilir.çocuk ebeveynlerinin bilinçdışı beklentilerini yerine getirmeye zorlanabilir,bu aşırı yük hayal kırıklığı kaynağına dönüşebilir.
Vincent Van Gogh ağabeyinin ölü doğmasından tam bir yıl sonra, aynı gün dünyaya getirilen ikame bir çocuktur. hayatı boyunca kendi sırtında yük olan ikmae çocukluğunun baskısıyla kendisinin mutsuz ve çökkün annesi ve kardeşine hep yük olduğunu düşünmüştür.acılı ölümle sonlanmıştır hayatı.
Salvador Dalikendi doğumundanhemen önce ölen, ülküleştirilmiş, yası tutulamamış ağabeyinin yerine doğan ikame çocuktur.yaşamı boyunca annesinin yasına teselli olmaya adamıştır kendini.kendilik gelişimi tüm hayatına yansıyan çizgilerle doludur. eserleriyle bunu paylaşmıştır.ölüm-zaman-cinsellik-yaşam-varolma konularını çok çarpıcı işlemiştir eserlerinde.hatta kendine kendi kurguladığı bir geçmiş tasarlamış öyküleştirmiştir.adı ''salvador''un anlamı olan kurtarıcılığa adamıştır kendini.
ikame çocukların kendilik algısı gelişiminde, ayrılma-bireyleşme sürecinde ve ergenlikte ciddi sorunlar yaşanabileceğini detaylı açıklayan kaynaklara bakıldığında ebeveynlerin tutumu bilinçli yaklaşımının önemi işlenmektedir.
geleneksel olarak anadolu kültüründe sık rastlanılan bu akış ölen kardeşin ya da aile bireyinin sadece adı verilmekle kalmayıp resmi kimliği bile olduğu gibi aktarıldığı görülmüştür.
