olmasaydı da olurduk diyor adam. haklı. olurdu tabi. ama şartlar nasıl olurdu onu hiç düşünmeden salakça söylenmiş bir söz.
öncelikle ana dilin türkçe mi olurdu acaba?
bu günün şartlarında elinde kalan kuş kadar kara parçasının içerisinde layıkıyla yaşayabilmek için ne fedakarlıklar yapmak zorunda kalacaktın?
100 km ötedende asimile edilmiş akrabalarınla görüşebilmek için bin dereden su getirip, onu da beceremeyince hangi depresyonlara girip hangilerinden çıkacaktın?
ekonomik olarak herhangi bir özgürlüğün olmadığı gibi girişimci ruhun her seferinde baltalandığında kime gidip kimi şikayet edecektin?
2016 yılında hala 5. dünya ülkesinin bir vatandaşı olarak hangi birliğin hangi mahkemesi seni dinleyecekti?
en temiz ve saf duygularınla dua etmek istediğinde, sana dedelerinin ballandıra ballandıra anlattığı o camilerin artık müze olduğu ve ülkede geçerli dinin zaten islam olmadığı gerçeği bir kere daha suratına çarptığında ne hissedecektin acaba?
sen olursun merak etme. biz de oluruz. şükretmek diye bir şey var ama. bunu aklından çıkarmayacaksın işte.
