bilime tapmak diye bir şey yoktur, sürüngenler ancak bir şeylere tapar, tanrılar edinir ve gidip sümüklü haliyle o putlara ağlar.
bilim bir sonuçtur ve ateist biri bunu yöntemi için benimser. bilime inanmak diye bir şey yoktur, bilmek ve kabul etmek vardır.
kimse deney tüpüne dua etmez, elektronlardan bir şey beklemez ve sevap kasmak için laboratuvarları tavaf etmez.
bilimsel bilginin doğrulanabilir ve yanlışlanabilir olması yöntem olarak mantıkçıdır ve zaten aklı da hedef alıyor.
eğer bir gerçek varsa ona bunla ulaşılır diyen bir düşünceyi ve sürekli kendini yenileyen bu fikri, din gibi doğma ve hep aynı kalan, kutsallık altında saçmalıkları normaleştiren safsatalarla bir görmek körlüktür.
bilimin insanları uyutup fantezilerini doyurmak için inançları olmaz, gerçeği görsünler diye kanıtları olur.
bilemediği bir soruya allah bilir değip saçmalamaz, bilmek için elinden geleni yapar ve kanıtlayınca neyse onu söyler.