faşizmin felsefi köklerine inip epistemoloji kasmaya gerek yok. faşizm dediğin şey, insanın sahip olmak için hiçbir çaba sarf etmediği halde, doğuştan, kazara üzerine doğduğu etnik kimliği; diğer kimliklerle karşılaştırarak onları aşağılaması, tahkir etmesi ve kendisinin rüçhanının olduğunu söylemesidir. bu noktada türk milliyetçiliği faşizmdir. ancak milliyetçilik, kişinin kendi milletini sevip onun daha da büyümesi için çalışması; onun mevcut koşullarını değiştirerek daha sağlıklı bir seviyeye gelmesi için çalışması ve kendini diğer milletlerden ne aşağı görmesi ne de yukarıda addetmesi ise, bu meşrudur ve kürd milliyetçiliği bu sınıfa girer. at iziyle it izini karıştırmamak gerek.