her gün yavaş ve ızdırapla tekrar tekrar ölmektir. ağır bir maskeyi sosyal çevrede taşımaktan harap olmaktır. çünkü insanlara varoluşun ne kadar da anlamsız olduğunu ve hepsinin bir an önce topluca intihar etmesini söylerseniz arada ciddi bir gerginlik oluşabilir ve siz en ufak bir çatışmayı dahi kaldıramayacak kadar bitap haldesinizdir. sabahları yataktan kalkabilmek için herkül kadar güçlü olmak zorundasınızdır. beden değil ruhtur yorgun olan. aynada gördüğünü tanıyamamaktan delirmektir. delirip de dışa vuramamaktır. tıpkı dışarı çıkamayan bok gibi, kişi kendini dışarı vuramamaktan ruhu kabız olmuştur. içten içe çatlarsın, dişlerini sıkarsın da yine gıkını çıkaramazsın sisteme, insanlara, varoluşa. ne yemekler, ne film-dizi, ne karşı cins, ne takılmaca. alkol dışında hiçbir şeyi istemezsiniz. gün içinde gelip geçen zararlı düşüncenin haddi hesabı yoktur. doktorlar beynini uyuşturup seni ilkel bir bakteriden farksız kılacak tonla ağır ilaç yazarlar. esasında bilinçli bir hasta bunların sadece semptomları geçirmeye çalıştığını bildiğinden kendini kandıramaz bile. sonuç yıllarca tonla ilaç deneyip başarısızlıktır. artık psikiyatrlara gitmeyi bırakırsınız. ortada itiraf edilen bir gerçeklik vardır. depresyon ağır bir ruh hastalığıdır ve ruh maddeyle tedavi edilmez.