Kırklarelide doğmuş olmamdan dolayı hayatımın bir dönemi her hafta sonu istanbula gelirmişiz ailemle. Çocukluğumun hatırlamadığım kısımları hep istanbuldaymış ve sevdiğim tüm bebeklik fotoğraflarım da istanbulda çekilmiştir.
Sonra babamın görevi sebebiyle tayinimiz çıktı, biz istanbuldan çok uzak bir şehire gittik. Aradan zaman geçti ve gördüğüm her şeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlayabilecek yaşlara geldim.
istanbula aşık olduğumda 5 yaşımdaydım. Durmadan konuşan, koşturan ben istanbulda olduğumuz zamanlar hipnotize olmuş gibi oturuyormuşum sadece. istanbula hayranlığım o zamanlarda başladı. Çocukluğum boyunca yaptığım resimlerin nerdeyse hepsinde istanbulu çizdim.
Sonra lise çağına geldiğimde 4 yıl boyunca her sabah söylediğim tek şey vardı 'sabah erken kalkmaktan nefret ediyorum.' Oysa bir şeylerden kolay kolay nefret de etmem. Hatta şu an düşündüğümde de nefret ettiğim hiçbir şey yok sanırım. O yıllar kendime dedim ki üniversiteye gittiğimde erken uyanacaksam sabahları kalkıp sahilde kitap okumak için uyanacağım. Yani benim lisedeki üniversite hayallerim bile istanbuldan ibaretti.
Sonra üniversite sınavlarına girdim, tercihlerimi yaptım. istanbulda iyi bir üniversitenin eczacılık fakültesini kazandım. Sabaha kadar oturup düşündüğüm bir gece fark ettim ki eczacı olmak kişisel olarak beni tatmin etmeyecekti. Hayatım boyunca her sabah gidip bir dükkanın kapısını açmak istemedim, mezun olduğumda neysem 30 yıl sonra da mesleki birikim olarak aynı yerde olma fikri hoşuma gitmedi, kendimi yenilemem lazımdı. Bu yüzden de istanbulu bir yıl daha erteleyerek kayıt yaptırmadım bölüme.
Sonraki bir yılım da sabah erken uyanmaktan nefret ederek geçti. Yaşadığım yerde kışlar çok soğuk olurdu erken uyanma sancısına bir de soğuk eklendi.
Neyseki zaman çabuk geçti ve yeniden sınava girdim. Bu sefer okuldan herhangi bir ek puan almayacaktım, olasılıkları hesapladığımızda risk büyüktü ama çok da umrumda olmadı. okumak istediğim bölümü kazanıyordum ama bir sorun vardı ki şehir konyaydı.
Günlerce uyuyamadım, yemek yiyemedim, konuşamadım sadece derin derin sustum. Ailem bu süreç boyunca hep destekçim oldu. Yine uyuyamadığım bir gece balkonda otururken babam yanıma geldi, o da uyuyamamış. Araştır, eğitimin iyi olduğu bir özel okulu yaz istanbula git, konyada harcama gençliğini dedi. Nitekim yazdım, kısmi burslu olarak okudum, kısmetse bir kaç aya diplomamı alacağım.
istanbul bir şekilde çocukluğum ve gençliğim oldu, hayallerim oldu.
istiklalin tüm sokaklarını arşınladım. Kuytu köşelerde bulduğum rum meyhaneleri oldu. Arkadaşlarımla oturup öğle rakısı içtim sık sık. Ballı rakı veya boğma rakı severlere tavsiyelerim de olacaktır.
Evim oldu, tek başıma yaşadım. küçücük bir köşesinden denizi gördüm, geceler boyu camın kenarında kalkan ve inen uçakları saydım.
Camın kenarındaki koltukta yattığım geceler gökyüzüne bakarak uyudum, en huzurlu anlarımı bu zamanlarda yaşadım.
Kafein bağımlılığımı bu camın önünde günde bir buçuk litre kahve içerek kazandım.
Hayatımdaki en büyük dostlukları burada edindim.
Burada aşık oldum, burada kavuşamadım, burada ağlayıp, burada unuttum hepsini.
Burada çalıştım, sabah 7 de evden çıkıp akşam eve nasıl döneceğim tedirginliğini bu şehirde yaşadım.
Tam da dün patlama olan yerde darbuka çalan çocuklarla karşılıklı göbek attım bir gece yarısı.
Erken uyanmayı en çok bu şehirde sevdim. her pazar sabahı olduğu gibi bu sabah saat 9 da taksime gidip kahvaltı yapmak istedim, gidemedim.
Spora giderken metrobüse binmek istedim, binemedim taksiyle gittim.
Camdan kafamı çıkardığımda devriye gezen bir helikopter görüyorum şu anda da.
Oysa geçtiğimiz eylül ayında bu şehirden ayrılma kararı almıştım ve geçen günlerimin dolu dolu geçmesini istedim. istanbulda öğrenci olmak çok güzeldi ama yaşamak da bir o kadar zordu.
Kendime yaşamak için şehir seçerken yine buradan çok uzakta kalamadım, yakınlarda bir yerlere yerleşme kararı aldım.
Hayatımın şehiri olan istanbuldan ayrılmak için şu an 3 ayım var ve ben ilk defa kendi evimde dahil bir şehirde olmaktan bu kadar korkuyorum.
Yüz binler ölmedi belki ama dün sabah 10.55te içimdeki istanbulu öldürdüler, dayanamıyorum.