Az önce bir arkadaşla konuşuyorduk. (Bu aralar arkadaş çevrem çok değişti ama bu başka bir entrynin konusu.)
Arkadaşım durup dururken "yalnızız'ı kim yazmıştı ya?" diye sordu.
-peyami.
-Hah işte peyami'ydi.
-Neden sordun?
-Aklıma geldi. Yalnızız'ı ilk okuduğumda eh işte fena hikaye değil dedim. ikinci okuduğumda oha lan ben bunu nasıl kaçırmışım dedim. Üçüncü okuduğumda peyami'nin anlatmak istediğini anladım.
-Ne anlatıyomuş?
-eh kendi anladığım kadarıyla tabi.
-Anlat bakalım.
-Yalnız olmadığını sandığımız insanlar o kadar yalnız ve yalnız olduğunu sandığımız insanlar o kadar yalnız değil ki çözemiyorlar yalnızlığı.
-Neden böyle?
-Yalnız olduğunu anladığın anda kendin oluyorsun artık. Etrafında insanlar toplanıyor. Ama yalnız olmadığını zannettiğinde bir başkasısın.
Ben bitirmedim Yalnızız'ı. O yüzden bilmiyorum ne kadar haklı. içimi sıktı yarım bıraktım. içimi sıkan kitabı yarım bırakma lüksünü yaşadığım birkaç kitaptan biri.