üniversiteler arası yüksek kurul başkanı mustafa akaydın'ın akp hükümeti'nin son uygulamalarının 1930'lu yılların nazi almanyası'ndaki uygulamalarla benzerlikler taşıdığını söydeği açıklama.
akp'ye muhalif ne kadar kişi varsa ergenekon soruşturması ile bağlantısı buldurtuluyorsa, medyadaki akp taşeronu kuklalar, gizli kalması şart olan operasyonun yapılacağını, köşelerinden birkaç gün önce bangır bangır haber verebiliyorlarsa, polis 83 yaşındaki saygın bir gazeteciyi, türkiye'nin en önemli üniversitelerinin birinde rektörlük yapmış 70 yaşındaki eski bir profesörü, silahlı çete üyesi olma suçundan gecenin dört buçuğunda evlerine baskın düzenleyerek alabiliyorsa, soruşturmayı açan savcı iddianameyi dahi hazırlamadan tutuklattığı pekçok kişiyi sekiz aydan beri hiçbir suçlama belirtmeden hapis tutabiliyorsa durum hitler almanyası'nı da aşmış demektir.
bu düpedüz bir sindirme hareketidir.
tabi ilhan selçuk' yapılan suçlamalar göz önüne alınırsa, kendi gazetesine bomba attırmış biri olduğu da anlaşılıyor savcıya göre.
sonuçta iddianın ne kadar akıl dışı olduğu önemli değil. ne de olsa idrakını şeyhlerine satmış tarikat gülleri ile güdülmeye alışmış yüzde 47'ye tekabül eden koyunları kafalamaktan kolay hiçbir şey yoktur bu dünyada..