sadece film ve diziyi izleyip gelenler şu cümleden sonrasını okumasın. bir tarafta yarattığı ırkların zamanında patentini alsaydı yedi sülalesi zengin olacak tolkien abimiz var. sayesinde en sevdiğimiz oyun olan heroes of might and magic gibi bir oyunu da gördük. dört ilahi kitaptan daha iyisini, silmarillion'u da yazmıştır, valla bak, fingolfin'i tanısan çok seversin. fakat martin abimiz de öyle yabana atılacak bir adam değildir. game of thrones tamamiyle fantastik edebiyat ürünü bir eser değildir kanımca, ve de olay örgüsünün işlenişi, karakterler arasındaki diyalogların psikanalize kaçışları hitap bakımından daha olgun, yaşı biraz daha ilerlemiş kesime daha fazla hitap etmektedir. ergen seyirci grubu, yüzüklerin efendisini izleyip, game of thrones serisini izlemeye başladıktan sonra "eee ne zaman ortaya çıkacak bu white walkers?" diyecektir. yoksa olgun okur grubu zaten farklı kulvarlardaki bu eserlerin kıyaslanamayacağını bilir. ha eğer ki kıyaslanırsa, bu kıyaslamadaki ince çizgi de zaten yazarların okuyucuya vermek istediklerinde gizlidir. yoksa martin zaten karikatürist bir arkadaşına "whitewalkers sanılanın aksine, buzdan harikalar yaratabilecek çok zarif yaratıklardır" demiştir. yani beklenti sadece fantastik unsursa, doğru adres her zaman tolkien'dir. ama iki seriyi de okuyun, izleyin demiyorum bak, okuyun. sonra gelip jordan-curry kıyaslaması da yapıyosunuz.