Kürtlerle Türkler arasındaki ortak nokta vatandaşlık bağından ziyade din kardeşliğiydi. Son seçimlerde görülen Kürtler artık o kardeşliği önemsemiyor. Ateist, Marksist bir oluşumun peşinden gidiyor.
Tarihin bize maalesef ve maalesef öğrettiği bir şey var.
Bize karşı ayaklanan Tüm halklar bağımsız oldu. Görece Müslümanlar bu ayaklanmaların dışında kaldılar.
1804 yılında başlayan Sırp isyanı, özerliğe genişletilmiş haklara rağmen iç savaşa dönüştü, Osmanlılar özerk Sırbistan'a karşı üstünlük kursa da 93 harbi sonrası Rusların desteğiyle Sırplar bağımsız oldu. 74 sene süren bir bunalım sonucunda Sırbistan bağımsızlığı kazandı ve 1912'de Balkan harbinde sınırlarını aleyhimize genişletti.
Yunanlılar bağımsız Yunanistan'ı (Bizans) kurabilmek için Ruslarla birlikte pek çok girişimde bulundu. 1821 ayaklanması sonrası ingiltere, Fransa ve Rusya'nın desteğiyle 1829'da Yunanistan bağımsızlığını kazandı. 1832'de sınırlar belirlendi.
Karadağlılar da 93 harbi sonrası bağımsızlığını kazandı. Osmanlılara karşı daha barışçıl olan Romenler ise her zaman özerk olarak yönetildi ve 93 harbi sonrası onlarda bağımsızlığını kazandı.
Bulgaristan ise 93 harbi sonrası özerklik kazandı ve Müslümanları katletti. 1908'de bağımsızlık kazandı.
Kara sınırı kalmayan Arnavutluk Balkan savaşı sonrası bağımsızlığını ilan etti.
Şerif Hüseyin 1916'dan sonra ingilizlerle işbirliğine gitti ve Hicaz Kralı oldu.
Bütün bu hikayelerden anladığım
1. Ayrılıkçı gruplar her zaman dış güçlerce desteklenmiştir.
2. Ne kadar askeri bakımdan üstünlük kursan da (Sırbistanda olduğu gibi) ayrılıkçılar diğer devletlerce desteklendikleri için sonuca ulaşmışlardır.
3. Sınırların belirlenmesinde demografiden ziyade büyük devletlerin müzakereleri ve askeri başarılar etkilidir.
Örneğin; Büyük çoğunluğu Müslüman Türk olan Dobruca'nın Berlin antlaşmasında Türkiye sınırları dışında kalması.
Çoğunluğu Bulgar olan Makedonya'nın Bulgaristan dışında kalması.