sarayın akıl hocaları kadrosuna bir akılsızın daha eklenmesi olayıdır.
sayın cumhurbaşkanı merak ediyorum ne zaman başdanışmanlık veya danışmanlık gibi makamların kendisine yalaka olanları ödüllendirmekten ziyade işlere yarayabileceğini de keşfedecek. bir bilse iyi bir danışman kendisine neler katar, türkiye'ye neler katar, siyasete neler katar... bilmiyor, büyük ihtimalle bunu ona kimse de söylemiyor. siyaset aklı olarak iyice yalnızlaşıyor erdoğan. yiğit bulut güya onu yalnız hissettirmiyor ancak azıcık eli kalem tutan yiğitin kuru gürültü insanı olduğunu biliyor. ben artık insan olarak üzülmüyorum, makam olarak üzülüyorum o koltuğa, erdoğan ismini boşverip düşünün, cumhurbaşkanının, sizin ülkenizin cumhurbaşkanının böyle tipler tarafından sarılı olduğunu... yazık. yiğit bulut, damadı, hidayet, diyetisyenler, metiner... bir koltuğun etrafı böylesi sarılmış ki erdoğan da eminim az buçuk görüyordur bunların arasından kaliteli adamları seçmenin zorluğunu, onların kuru gürültülerini. lakin bu da bir bedel, yıllarca partide yükselmenin tek koşulu biat, biat, biattı. bir süre sonra kendini biata adamış insanlar yetişmeye başladı, AKP çökerse kalitesizlikten çökecek, ama BiAT dolu bir parti olacak. bu kalitesizliğin en büyük faturası da yine halk ödeyecek...