söylendiği gibi bi tarafı ızdırap bir tarafı kebap olan;
ama aynı tugay içinde bir tarafı cehennem diğer tarafı cennet olan bir yer.
kıbrıs lefkoşada askerliğimi yaptım. 357. kd. Birlik revircisi idim. Birliğimin adını vermiyicem. isteyen mesaj atsın.
benim zamanımda ,ki takribi 1 sene yapar, su sıkıntısı falan yoktu. hatta sabahları sıcak su ile traş olurduk. Kd'lerden kimse elle tutulur aman aman bi iş yapmazdı.
eğitim mi ? o da ne lan?
bizde öğlen içtimasından sonra, askeri, eşofman giymek zorunluydu. ben sana öyle söyliyim. Gündüz nöbeti nedir bilmezdik, Silahla bile tutmazdık nöbeti dolu şarjörü geçtim, hücum yeleğini geçtim. sadece dikilirdik kademede.
sadece ilk 15 gün çarşıya çıkmadığın için zordur daha sonrası " gene geldik amk yerinedir."
askerliğim esnasında ada halkından herhangi bir kötü söz, taciz, tahrik edici bir şey görmedim. revirci olduğum için hastane ayağına haftaiçi de kaçardım tugaydan ve gezip görme şansım olurdu. haftaiçi girne dediğin yer lefkoşa dediğin yer bomboştur. in cin top oynar. oraları kalkındıran öğrenciler ama özellikle askerlerdir.
yeni gidecek kardeşlerime özellikle belirtmek isterim. telefon kartları pahalıdır, cep telefonu ararsanız 15 sn 1 kontör atar; ama akşam 10 dan sonra ararsanız 50 sn 1 kontör ile ücretlendirilirsiniz.
çarşısı pahalıdır. her bir çarşı için en az 50 TL'yi gözden çıkartmanız gerekmektedir. Dome Hotel'in açık büfe kahvaltısını bilmeyen yoktur zannedersem.