Siyasetle yakından bir ilişkim olmamasına rağmen konuyla ilgili bir şeyler paylaşmak istedim.
Geçtiğimiz günlerde milliyetin gazete arşivine göz atarken, 80 ve 60 darbeleri ve gerçekleşmeden önceki haftaların, ayların haberlerine göz attım. Darbe öncesi ülkenin neredeyse her yerinde patlamalar, çatışmalar varmış. Bunları o zamanı yaşayan kişilerden de birebir duyabiliriz. Bir çok ülkede de siyasi değişimler öncesi ülkenin iç savaşa sürükleniyor görüntüsü verilmesi de çok bilindik bir şey. Benim bu konudaki teorimin artık gerçeği yansıttığını düşünüyorum.
Psikolojide karşı taraftaki x kişinin istemediği veya benimsemekte zorluk çekeceği bir düşünceyi kabullendirmek ve kolayca benimsetmek için problem-çözüm ilkesi uygulanır. Şöyle ki, çözümün benimsetilmek istenen düşünce olduğu bir problem yaratarak kişiye bu çözümün kaçınılmaz olduğu düşüncesini yerleştirmek.
Yani işin aslı şu, yakın zamanda başkanlık, darbe neyse artık.
Ülkenin bir bölümünün fikren karşı olduğu bir şeyi yaşayacağız.
Fakat bu bir çok kesim tarafından devletin bir isteği değil, bir zorunluluk gibi gösterilecek.
iktidar partinin haziran seçimlerinde tek başına iktidar olamaması ve akabinde ekonominin ve ülke düzeninin kötüye gitmesi, ülkede çatışmaların artması, bombaların patlaması ve bir sonraki seçimde esnafın, çalışanın, vatandaşın artık tek başına iktidarın yani "istikrar"ın çözüm olduğunu düşünerek sözü geçen partiyi tekrar tek başına iktidar yapması gibi.
Bunu bir düşünün.
