23 yaşındayım. Ankara'da doğup büyüdüm. Bu şehir için gri şehir derler, Ankara'dan yolu nadir geçenler.
Evet bu şehir gri bir şehirdir. Ama yuvanız olduğunda daha farklı görürsünüz burayı. Burada deniz yoktur. Deniz olmadığı için sinemaya, tiyatroya, cafelere gidersin. Arkadaşların olur, ailen olur yanında gezersin her yerde. Ne istanbul gibi karışıktır sokakları ne de denizi vardır. Hemen her gün yolun düşer Kızılay'a. Üniversite'de Öğrencisindir, çalışan, memur, simitçi. Hayallerle mutlulukla gelirsin Kızılay'a. Ankara'nın kalbidir Kızılay. Yolun illaki düşer. Bu patlama bu şehrin o insanlarına yapılabilecek en büyük kötülüktür. O güzelim insanlar seni de sever bağrına basarlardı . Neden aldın hayatlarını ellerinden? Ne istedin küçücük yaştaki Çocuklardan, hayallerle bu Şehre gelen üniversite öğrencisinden ? Ne istedin evine ekmek götüren taksicisinden, otobüs şoföründen?
Dilerim gittiğin cehenneme direk olursun, en ağır hesaplardan geçer, O ölen insanların kanlarında boğulursun. Öbür Dünya'da hepimizin yakana yapışacağını da bil. Biz tükendik ama sen de tüken. Dilerim ki en ağır acıları sen de yaşarsın.
Daha fazla da bi şey demeyeceğim .
Intikam ve hesaplaşma günü geldiğinde kaçacak delik arasan da bulamazsın inşallah!