yayın yasağı, indirekt planda, görgü tanıklarının söylediklerinin, resmi açıklamayla çelişmesini önlemek için getirilir. ancak vitrine, insanların morallerini bozup kopmuş el ayak göstermek istemedik, denilir.
yayın yasağı sayesinde, oradaki bi görgü tanığı " valla ben en az 70 ölü saydım hükümetin söylediği 32 ölü bana çok az geldi" söylemi kolaylıkla örtbas edilir.
gerçek rakamlar, gerçek olaylar ortaya çıkmasın diye yayın yasağı getirilir.
paris´te yayın yasağı gelmesine rağmen, insanlar birbirleriyle çelişen ifadeler vermeye devam ettiler. olayın tabiatı böyledir, herkes kendine göre anlatır, mutlaka kesiştikleri bir yerler vardır, ve o yerler resmi açıklamayla örtüşmek zorundadır, yoksa, resmi açıklama yalan demektir- çünkü birbirini tanımayan 45 görgü tanığı yalan söylüyor, olamaz, ama hükümet yalan söylüyor, olabilir.
eğer gerçek bir yayın yasağı getirilmişse, ki yayın yasağı getirilir ama bu sefer görgü tanıkları stüdyoya davet edilirler...fransızlar öyle yaparlar. o zaman kopmuş bacak görmezsin.
ama gerçekten, görgü tanıklarını da susturan bir yayın yasağı gelmişse, bu ; resmi , görgü tanığı ifadeleriyle çelişen bir hikayeyi kamuoyuna yedirmek için yapılmıştır.
