terör eylemlerinin artması ve dikkatlerin ankara'ya yönelmesinin başlangıcı sayılabilecek olay.
24 kasım tarihinde rus su-24 tip uçağının düşürülmesi sonrası ilginç bir şekilde daha önceki terör olaylarıyla benzeşmeyen bir takım saldırılar gerçekleşti.
bakınız iyi kötü bir avrupa ülkesinin başkentinden bahsediyoruz. bütün kamu ve güvenlik teşkilatlarının konuşlandığı bölge.
bu bölgede terör eylemleri düzenlemek örgütlerin tertipleyip hayata geçirebileceği nitelikte değil. hatta bu gücün çok üstünde.
kesin olmamakla beraber, uçağın düşürülmesinin hemen akabinde rus yetkililerin ağzından da döküldüğü gibi birileri bize ağır bedeller ödetiyor olabilir.
gerçekten aklım almıyor.
bir başkentte, üstelik dört bir yanı karışıklık içinde olan ve güvenliğin üst düzeye çıkarıldığı, 3 kez emniyet müdürünün değiştiği bir şehirde bunun gerçekleşmesi kolay bir şey değil.
bu saldırıların müsebbibi, bir ülkenin en önemli güvenlik teşkilatının mesaisini halkını fişlemeye harcatan, her kurum gibi mit'in de bağımsızlığı ortadan kaldıran malum kişidir. bunu bile bile saldırılarda miti suçlayanlar var. arkadaşlar görün artık bu ülkede bir istihbarat kuruluşu yok, dikta rejimine hizmet veren ve onun boyunduruğu altına girmiş, sinmiş, şahsileştirilmiş kurum var. bu yüzden mit demekten vazgeçin.