Okudukça daha çok korktuğum başlık. sanırım okumamam gerek bu ve türevi başlıkları. Böyle yaptığım için kendimi sanki gerçeklerden kaçıyor gibi hissetsem de mecburum. Sonuçta bu üniversite denen lanet yere gitmek zorunda mıyım? Evet. Ne yapayım yani engelleyemiyorum.
Girişken bir insanım. Boş durmayı hiç sevmem mutlaka bir şeyler yaparım. Mesela lisede felsefe kulübüne katılırdım, resim kulübüne katılırdım, tiyatrolarda oynadım, kütüphane başkanlığı yaptım. Gezilerin hepsine katıldım hemen hemen. Kitap okumadan geçen bir günüm olmadı, Sinema grubu gibi bir şey de kurmuştum. Ülkü ocakları işlerim vs de vardı onun da ciddi bir çevre getirdiğini inkar edemem. Böyle olunca bir sürü insan tanıyorsun. Bir de yapım gereği, bir insanla bir kere tanışayım, mutlaka selam veririm, muhabbeti devam ettiririm, sınıfına gidip ziyaret ederim. Okulun yarısını böyle tanıdım diğer yarısını da tuvalette valla. Bilmiyorum yani bir şekilde konuşuyorum. Ve bende iğrenç bir özellik var. Yüzüme gülen herkesi arkadaşım sanıyorum. insanların canını hiç yakamam. Yaksam beni sonsuza dek takip ediyor. Çok kırıldım susa susa. ihanet göre göre. Artık hiçbir şeye inancım kalmadı sanırım. Ve arkadaşlık... sadece gerçek bir kaç dost aradım. O da olmadı.
Şimdi okuyorum üniversite hakkında yazılanları. Hiçbir zaman böyle olamayacağım sanırım üniversitede. Arkadaşlıklar çıkarcı diyorlar, ortam yok diyorlar, herkes cinsellik peşinde diyorlar.
Hayat böyle olacak değil mi, ben dost diyeceğim, o çıkarcı olacak. Kardeşim diyeceğim beni öyle görmeyecek bile. Hep yalnız. Hep böyle. Hiçbir zaman bir erkek tarafından sevilmeyeceğim de.
Üniversite okumak istemiyorum ben böyle başlıkları okudukça. Tıp okumak istiyorum ya, yaradan biliyor hayalimi, ne istiyorum biliyor musunuz. Şöyle küçük bir kasaba. Herkesin herkesi kardeş bildiği. Müstakil bir ev, çiftçilik yaparak geçinelim. Ben parasız doktorluk yapayım. Tüm çocukları, tüm yaşlıları iyileştireyim. Koşayım herkese. Can vermenin parası mı olur. Hem ben parada değilim bir domates bir gözleme bir ayran dünyanın en güzel yemeğidir bana.
Çocuklarım olsun. Beni çok seven bir de eşim. Güzel insanlar olsun.
Tek hayali bu olan biri için sizin anlattığınız üniversite hayatı çok kirli. Çok çıkarcı.
Öyle yüreğim yanıyor ki. Dostum demiştim dost demiştim yüreğimi vermiştim, isteseler ölüme giderdim.. bir erkek için, bir ders için, bir kıskançlık için satılacak, böyle ağlatılacak, mahvedilecek insan değildim.
Üniversite de bu kadar kötü madem. istemiyorum lan gitmek falan. Boğuluyorum. Yine aynı şeyleri yaşayacağımdan korkuyorum it gibi. Hani boynunuzda ip olsa sizi boğsa, tam o hissi hissediyorum. Üstüme karabasan çöküyor bildiğiniz. intihar etmek istiyorum çoğu zaman sırf bu his bitsin diye. Yeter artık.