kafamda bir tuhaflık

entry72 galeri
    47.
  1. Etrafımda Orhan Pamuk okumaya çalışanlardan genelikle şunları duyuyorum; - çok sıkıcı, -başladım ama sıkıcılığından dolayı bitiremedim, -bitirdim ama ben de bittim yani, deli etti beni bu kitap... Burdan ve gözlemlerimden yola çıkarak Orhan Pamuk Romanı alan kitlenin "azımsanamayacak bir kısmının" kitabı okumadığı sonucunu çıkardım; heralde bu durum Orhan Pamuk kitabı almanın, elinde ya da kütüphanede bulundurmanın entellektüel bir hava katacağını düşünenlerden dolayıdır, tam bilemiyorum!

    "Kafamda bir tuhaflık" Orhan Pamuk'un sondan bir önceki kitabı, itiraf edeyim; elit bir şekilde yaşadığını bildiğim Pamuk'un köyden şehre gelip geceleri boza satan fakir ve gariban bir adamın hikayesini anlatabileceğine inanmamıştım; inanmamamın sebebi Pamuk'un kötü bir romancı olması değil, elit bir yaşantıdan gelen birisinin istanbul'un kenar mahallesindeki bir hayatı ne kadar anlatabileceği konusundaki şüphemdi!..

    Kitaba başladığımda şüphelerim devam ediyordu, varoş şehir hayatını anlatan bir yazarın anlatabileceği kadar anlatmaya başlamıştı Pamuk, ortalara doğru geldiğimde ise Orhan Pamuk tasvirleriyle, jargonuyla, anlatım biçimiyle o mahalleyi çalışmış özümsemiş ve yazmış olduğunu iyice hissettirmeye başladı; hatta bazı tanımlamaları 'aaa gerçekten de böylemiymiş' dedirtti... Pamuk, romanda Hiç bir şeyi saklamıyor okuyucudan, günahıyla sevabıyla önümüze seriyor her şeyi... Ne gereksiz bir abartı, ne de yersiz bir eleştiri var; sadece sürüp giden bir hikaye var... Hani edebiyatçılar tozlu topraklı çamurlu bir yolu "O ne güzel yoldu, bahar esintileri yüzümüze vuruyordu" abartısı ile anlatırlar ya, romanda gereksiz abartı gör(e)miyorsunuz.

    Peki romanın kahramanı Mevlüt'de ne gördüm? Köyden kente yaşamak, para kazanmak için gelen bir insanın yaşama tutunmaya çalışmasını, bir sürü işte çalışmasını, kız kaçırmasını, gerektiğinde pembe yalanlar söylemesini, baba oluşunu, dede oluşunu, gurur yapsa da muhtaç olduğu amcaoğlularını... Acısıyla tatlısıyla samimiyeti gördüm; ara ara da yaşadıkları içimi sızlatmadı değil!

    Güzel bir iş çıkarmış Orhan Pamuk, karşınızda dersine iyi çalışmış, nobeli hakettiğini hissettirmiş bir Orhan Pamuk Romanı var... Olmuş mu bu roman? Evet, çok da güzel olmuş...

    Bu arada yazıyı bitirmeden bir şey söyleyim... En sevdiğim şeylerden biri ünlü bir yazarın kitabını okuduysam, kitabı okuduktan sonra o yazarın verdiği röportajlara ve kitapla ilgili çıktığı TV programlarına bakmak; bunun o röportajları daha iyi anlamakla beraber bana farklı bir bakış açısı kazandırdığını hissederim; size de tavsiyem böyle yapın... Bu arada internette bir arama yapıyım dedim de kitap çıktıktan 1 gün sonra Pamukla röportaj yaparken "Çok güzel bir kitap hemen aldım bitirdim" diye yalan söylediğini düşündüğüm gazeteciden başka kitabı bitiren görmedim... Heralde çok sat(a)mayacak bu kitap, satmasın da! Sadece değerini bilecekler alsın.
    6 ...