Kardeşim çok kafanı yorma. Bunların hepsi uydurma malesef. Dinlerin tarihte olduğunu anlattığı bir çok şey gerçek bile değildir. Ayrıca müslümanlık, hristiyanlık ve yahudilik kitap içerikleri bakımından daha ortada dinler yoklen, çeşitli Sümer ve Babil kitaplarıyla aynı içeriklere sahiptir. Örneğin nuh tufanı; Sümer destanıdır. Destan nedir? Milletlerin tarihinde önemli izler bırakmış, hayali unsurlarla süslenmiş manzum eserlerdir. Yani kesinlikle gerçek bile diyemeyiz ki ve bu efsanelerin din kitaplarında ne işi var? On emir denilen kitap Sümerlerin kanunlarıyla aynı içeriğe sahip. Dinlerde çok fazla çelişki var. Eğer tanrı var olsaydı ve din indirmiş olsaydı bunu birden çok defada değil tek seferde yapardı. Ayrıca kitapları çelişki içermez, kesin, net, yorum gerektirmeyen ve en cahil adamın bile okuduğunda anlayabiliyor olması gerekirdi. Ama cahil insanların kendi sözleri olduğu için, eksik ve yorum gerektirir. Tanrı var olsaydı ve kitabı olsayıd yorum gerektirmez ve kesin hükümler içerirdi. Son olarak kutsal kitapları incelerseniz, aynı konuyla ilgili bir ayet inmiş 50-60 sayfa sonra aynı konuyla ilgili yeni bir ayet inmiş ve ilkinin tam tersi. Bunu din alimlerine sorduğumda, "ilkinin hükmü kalmaz ikinci geçerlidir" dediler. Bende onlara "tanrı tek seferde karar veremiyor mu? Tanrı yanılıyor o zaman? ikinci bir ayeti hatasını düzeltmek için indiriyor olmaz mı?" Diye sorduğumda cevap veremiyorlar. Kem küm ediyorlar. Yani kısacası şu; tanrı gibi yüce bir varlık var ise ve o mükemmelse nasıl hata yapabilir? Yani buradan çıkan sonuç; tanrı yoktur, dinler insan uydurmasıdır.