Öfkene bakma, o “vur, yak, kır, yık, dök, dağıt, sök” der
Çevrene bakma, onlar “salla ve takma, keyfine bak” der
Sağa sola bakma, her kafadan ayrı ses çıkıyor, ayrı renkler
Yürü, geri bakma, geride kalanların hepsi eski şeyler
Silip atmalı onları derhal. Geçmiş eski şeyler
Silemesen de bırak orada kalsın boşver. Bitmiş eski şeyler
Silip atmalı onları derhal. Geçmiş eski şeyler
Silemesen de bırak orda kalsın boş ver. Boş ver eski şeyler
Öyle bir dalmışsın ki, çok derin. Yoksun ya buralarda
Okyanusun açığında yüzüyorsun sanki balıklarla
Duyguların hapiste, idare ediyorsun salıklarla
Mecburen savaşıyorsun kendin gibi yaratıklarla
Nakarat:
Bu tecrüben zoraki mecburen
Hakikaten ama zoraki mecburen
Bölüm 2:
Kırmızı ışığı geride bırakan yeşile ulaşır gereçerek o sarıdan
Limitini aşma, hızına ulaşanın yavaşlamasına baya zaman var. Ağırdan al o zaman
isabet etti laf oturdu gediğine de dediğim “ha” dediğinde olmuyor istediğin
Yahut istediğim, istekleri bitmez isteksizin
Kalp atışım 115’inde BPM’in. DJ’im Tarkan, O başında deck’in
Sago hayalet orkidesi rapin. Sessizlik ürkütür bana müziğimi verin
Farkına var, çok dolu zihnin. Kalabalık curcuna yoksun kendin
Tüm çabalamaların ama başkası için. Hakikaten ama zoraki, mecburen
Nakarat:
Bu tecrüben zoraki mecburen
Hakikaten ama zoraki mecburen