peki bu artarak artan genişleme hızı ışık hızının da ötesine geçebilir mi? diyelim ki geçti; ışık hızına ulaşan maddenin enerjiye dönüşmesi gerekir kuralı ile evrendeki her şeyin eninde sonunda enerjiye dönüşmesini bekleyebilir miyiz? hacı artarak artan genişleme hızı uzay-zamanı bağlar, uzay-zamandaki gökcismi bu ivmeden etkilenmeden hiçbir şey olmamış gibi monoton hareketine devam eder, sadece etrafındaki diğer gökcisimlerinin gözden kayboluşuna şahit olur derseniz; e peki her gökcismi kütlesince bu uzay-zamanı bükmüyor mu? elastan kumaş gibi sündükçe sünen şeyin bükümü ve bu büküme tepki daha farklı olmayacak mı? uzay-zamanı sanki bir düzlemmiş gibi tarif etmemi mazur görün, bunlar hep her uzay-zaman konusu açılınca elinde battaniye ve top örneğiyle karşımıza çıkan bilimciler yüzünden, yoksa tabi ki küresel bir gökcismini çevreleyen uzay-zaman da küresel olarak yayılmalı, yoksa öyle değil mi? * zaten sıkıntı da orada başlıyor, karanlık enerjiye ihtiyacımız da bu yüzden... ama sanki kaynağını büyük patlamadan alan, bizden olan henüz anlamlandıramadığımız bir enerjiden ziyade, bizden olmayan, bizim evrenimizin etki alanı dışında, etki alanına kapıldığımız başka bir enerji gibi davranıyor bu karanlık enerji ibnesi. evet, evren hala tamamlanmamış bir inşa sürecinde ve dünyada oluşan yaşam bu inşada bir osuruk tınısından bile hallice değil. ama umarım hallicedir, vardır bir bildiği..