Spor hafızamda oldukça önemli yer tutan maçlardan biri. Şampiyonu önceden belli olan düzmece bir turnuvanın düzmece final maçıydı.
Yugoslavlar'ın maçta basketbol oyunu ile hatırlanacak tek tarafı Djordevic'in inanılmaz dış şut yüzdesiydi. Bir de dev Sabonis'in artık çalınan saçma sapan düdüklerden dolayı yüzüne takındığı ağlamaklı ve artık sadece adalet için ilahi yardım bekleyen ifadesi geliyor aklıma. Kas torbası marciulionis inanılmaz bir maç çıkarmıştı. Bodiroga'nın etkisiz kaldığını, Rebreca'nın Sabonis karşısında ezildiğini hatırlıyorum. Hakemlerin maçı Litvanyalılar'ın elinden alıp Yugoslavlar'a verme çabasından sonra Litvanyalılar'ın maçı terk ettiğini sonra geriye döndüklerini hatırlıyorum. Maç 96-90 yugoslavlar'ın lehine bitmişti. Savunma yaptırılmamasına rağmen neredeyse canhıraş mücadele eden, neredeyse dayak yemelerine rağmen bir şekilde topu potaya sokan Litvanyalı basketbolcular ve sürekli faul çizgisinden faul atışı kullanan Yugoslav basketbolcular...Unutmak mümkün mü? Hakem çirkinliği bu o kadar belli oluyordu ki, Yunan seyirciler kupa seramonisinde delice ıslıklamışlardır Yugoslavlar'ı, litvanyalılar'ı ise şampiyon gibi alkışlamışlardı.
