kaybedilmiş kuşak için klişe değerlendirmesinin hemen akabinde, klişenin taşşaklısını ortaya koyan hıncal efendi, Büyük adamları zor koşullar yaratır tespitinin hemen üst katından da perdeyi aralayıp şunları dillendiriyor:
"Ben üniversite öğrencisi iken, araba değil, arabanın bir tek lastiğini almak için, Başbakan Adnan Menderes'in kartviziti gerekirdi.. Toplu iğneye muhtaçtık.. Lafın gelişi değil.. Gerçekten.. ilk Avrupa seyahatine çıkarken.. Hep anlatırım ya, annem dikişleri evde kendi yapardı. O devirde tüm gömleklerimizi dikerdi mesela.. Ve de Serpil'in tüm elbiselerini.. Çarşıya çık, seç beğen al, nerde o yıllarda.. Ne diyordum, annem liste yapmıştı bana, devletin yurtdışı için bana tahsis ettiği 30 dolar (Yazı ile otuz) ile hem üç gün otelde kalacak, hem yiyecek içecek, hem de bu istenenleri alacaktım.. Yemek işini bavula doldurduğum konservelerle çözdük.. Gecesi beş dolara bir pansiyonda kaldık. Hiç vasıtaya binmeden hep yürüdük ve listenin en başındaki bulunmaz maddeyi, anneme getirdik.. Toplu iğne.. Gömlek, elbise yaparken, prova için gereken toplu iğne bizde yoktu. Olanın ucu küttü, kumaşa batmıyordu, zorlayınca da iğne bükülüyordu."
sonuç:büyük adamları yaratan zor koşullar bıdı bıdı bıdı...