En muhafazakar, dinci vs. bilinenlerin aslında tam tersine en entelektüel, sanatçı ruhlu, şiir vs. yazan, beste yapan, çok iyi enstrüman çalan, altın & Elmas işleme sanatı ile uğraşan oldukça ileri görüşlü, alkol, uyuşturucu gırla giden, tam alemci, çok iyi eğitim almış olmaları yanı sıra ciddi anlamda da çok iyi savaşan insanlar olması.
Tabi bu gelenek son 300 yılda iyice sıçmış batırılmıştır. Ha alkol uyuşturucu tam gaz devam etmiştir. Bildiğim kadarıyla alkol kullanmayan yaklaşık 4-5 sultan var. Bunlar da adı dahi hatırlanmayanlar.
Bazıları ipin ucunu hepten kaşırmıştır tabi. Örneğin Fatih bol alkol içer, bol okur, sanatla vs. uğraşan tam bir entelektüeldir, ancak oğlu Beyazıt afyon içen, esrar içen, alkol vs. ne varsa kullanan hatta işi afyon suyu vs. içmeye kadar götüren iyice balatayı sıyırmış haldedir. Fatih bunu duyar ve Beyazıt'ın görevli olduğu bölgede yanındakilere ferman yollar. Beyazıt'ın çevresinde kim varsa hepsinin kelle gider. Ödü bokuna karışan Beyazıt 180 derece döner bir anda başımıza Sofu kesilir çıkar, zaten bu dönemden sonra da iyice yobazlığın dibine vurur. Tabi Fatih öldükten sonra alkol içmese de anormal uyuşturucu kullandığı söylenir. Hoş, yaptığı işlere bakılırsa kafa ciddi eroin kafasında olması gerekir!!!
Neyse, Osmanlı Sultanları böyle islam alinin, gece gündüz ibadet eden Müslümanlıktan kırılan, Tarikat şeyhi, Sofu vb. gibi gösterilmeye çalışılsa da aslı olan bu adamların tam tersi olmalarıdır. Çoğunun hatta dinle vs. hiç işi olmamıştır. islam sadece yönettikleri toplumda yönetimi kolaylaştıran bir araç olduğu için zaman zaman bunu kullanarak gaz vermişlerdir.
Osmanlı sultanları anlatmakla bitmez ama Kanuni öncesi ve sonrası diye ikiye ayırmak gerekir. Hepsinin bir birinden farklı iyi köyü yönleri var ama ortak noktaları kesinlikle bugün Osmanlı torunuyum diyen dinci dallamaların iddia ettiği gibi öyle dinci, şeriatçı, tarikat lideri kafasında adamlar filan olmadıklarıdır.
