atatürk olmasaydı piç olurdun geyiği

entry195 galeri
    20.
  1. Ne Ararsın

    Ne ararsın TANRI ile aramda!...
    Sen kimsin ki orucumu sorarsin?
    Hakikaten gözün yoksa haramda
    Başı açığa niye türban sorarsin?

    Rakı, şarap içiyorsam sana ne.
    Yoksa sana bir zararım, içerim.
    ikimiz de gelsek kildan köprüye,
    Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim

    Esir iken mümkün müdür ibadet?
    Yatıp kalkıp ATATÜRK’E dua et.
    Senin gibi dürzülerin yüzünden,
    Dininden de soğuyacak bu millet

    işgaldeki hali sakin unutma.
    ATATÜRK’E dil uzatma sebepsiz.
    Sen anandan yine çıkardın amma
    Baban kimdi bilemezdin şerefsiz.

    Mutlu Çelik

    Kaynağını yukarıda tamamı görülebilen şiirden alan ve geyik olduğu iddia edilen husustur.

    Neyzen Tevfik tarafından yazıldığı iddia edilen bu şiir * * yobaz tabir edilen ve her fırsatta atatürk'e sövmeyi kendisine görev sayan güruha hitaben yazılmıştır. Yazanın kim olduğu çok da önemli değil. Önemli olan bu şiirden alınması gereken mesaj.

    Şimdi, bir kısım yobaz neden atatürk'e karşı çıkar? Bu çok önemli bir noktadır. Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük bir mücadele ile işgal altındaki topraklardan işgalcileri temizleyip yeni bir devlet kurmasına ve yıllarca savaşlardan ve fakirlikten bunalmış bir halka onurlu bir bağımsızlık vermesine sanırım kimse karşı çıkmaz.

    Ancak Atatürk mücadelesini, sadece anadolu toprağını işgal eden düşmana karşı değil, aynı zamanda o düşmandan çok daha önce bu topraklara sinmiş olan cehalete karşı da vermiştir.
    Herşeyden önce, diline hiçbir şekilde uymayan ve halkın öğrenmekte çok zorlandığı bir alfabeyi yüzyıllar sonra bir çırpıda bir kenara atarak, hem dile uygunluğu hem de düşmanlarını iyi tanıyabilmesi açısından avantaj sağlayan latin alfabesine geçilmesi ile bu topraklardaki bilinçlenmenin de önü açılmış oldu. Okumayan, tarihini bilmeyen, hakikat ile safsatayı birbirinden ayıramayan bir toplum ayakta kalamaz, yok olmaya mahkumdur. Zira tüm ihtişamına ve gücüne rağmen, kalyonlarının yelkenlerini atlastan yapabilecek güce sahip bir imparatorluk, rakip devletler karşısında bilim ve teknolojide geri kaldığı için yok olup gitmiştir. Cehalet daima toplumsal yenilgiye kaynak teşkil eder.

    Halkın cahil kalması ve bilinçlenmemesinden nemalanan ve bundan vazgeçemeyen bir güruhun bilimi, teknolojiyi, toplumsal aydınlanmayı da reddedeceği muhakkaktır. işte ulu önder Atatürk, bu güruhun hegemonyasını bir nebze de olsa yok ettiğinden, bir kısım şerefsiz ve toplum düşmanı hain tarafından dinsiz olduğu gerekçesiyle reddedilir.

    Mensubu olduğu toplumun geri kalmışlığından, cehaletinden rant sağlayanlar kelimenin tam anlamıyla vatan hainidirler.

    Bu noktadan bakıldığında, şiirde geçen dizeyi geyik olarak tanımlayan art niyetli bünyelerin, memleketin sadece Atatürk tarafından kurtarılmadığını iddia etmeleri ve onu basit bir komutan seviyesine düşürmeye çalışmaları da gayet olağandır.

    Şimdi bu tek hücreli terliksi hayvanlara sormak gerek : Beyin olmadan vücut yaşayabilir mi? Lideri olmadan bir toplum ayakta kalabilir mi? En baba demokrasilerde ve halkın egemen olduğu rejimlerde dahi bir başkan yok mudur?

    Hatta sizin anlayabileceğiniz tondan çalmak gerekirse, teknik direktörü olmayan bir futbol takımı ne derece ekip ruhuna sahip olabilir ve başarıyı yakalayabilir?

    Bir memlekette insanlar ne kadar vatansever, dürüst ve cesaretli olurlarsa olsunlar, bir lider olmadığı sürece, bu vasıflar kendi bünyelerini aşamayacaktır. Tıpkı 2008 yılı itibariyle türk halkının oradan oraya savrulduğu gibi...

    Gelelim dizede geçen konuya... Sen anandan yine çıkardın ama baban kimdi bilemezdin şerefsiz dizesinde hiçbir mecazi anlam yoktur.

    işgal yıllarını ve akabinde kazanılan kurtuluş savaşı şartlarını rambo filmleri basitliğinde algılayan zehirli bünyelerin, yunan işgalinde yunan askerinin tecavüzüne uğrayan binlerce türk kızını da bilmeleri pek mümkün değildir. Sırpların 1992'deki bosna savaşında yaklaşık 300.000 bosnalı müslüman kadına tecavüz ettiklerini ve mütecaviz sırp askerlerinden hamile kalan kadınların çocuklarını aldırmamaları için toplama kamplarında gözetim altında tutulduklarını açıp istediğiniz yerden okuyabilirsiniz.

    Ve emin olunuz ki, sırpların bosnalı kadınlara yaptıkları o eziyetler, ettikleri tecavüzler, yunan askerleri tarafından misli misli anadolu kadınına da yapılmıştır. Tarihi gerçekler sadece lise tarih kitaplarında yazmaz.

    Yıldırım Beyazıt Han'ın türbesini atları için ahır olarak kullananlar * elbette analarımızın bacılarımızın ırzlarına saygı göstermediler.

    Eğer Mustafa Kemal Atatürk Samsun'a çıkıp kurtuluş ateşini yakmamış olsaydı, eğer o kutlu mücadeleyi vermeseydi, bugün anadolu tamamen yunan işgali altında olacaktı ve gerçekten de türk insanı * anasını kimin becerdiğini dahi bilmeyecekti.

    Tıpkı bugün bosnada yaşayan ve babasının hangi sırp askeri olduğunu dahi bilmeyen yüzlerce çocuk gibi...

    Bir toplumu kırmanın en etkili yollarından biri de işgal edilen halkın ırzına geçmektir.

    Şimdi tüm bu yazılanların ışığında, atatürk olmasaydı piç olurdun iddiasını hala geyik olarak gören bünyelerin şapkalarını önlerine koyup tekrar düşünmelerini istiyorum.

    Ayrıca bunu geyik olarak gören bu tek hücreli terliksi hayvanların kurtuluş savaşında verilen ekonomik mücadeleyi ve halkın bağımsızlık savaşına olan ilgisizliğini de tekrar okumalarını tavsiye ediyorum.

    Biraz uzun oldu ama değdiğine eminim.

    edit : değerli bir yazar arkadaşın * uyarısını dikkate alarak kendimi açıklama yapmak zorunda hissettim.

    Entryden kesinlikle fizyolojik babanın belirsiz olacağı endişesi anlaşılmamalıdır. Bizim davamız sperm davası değil. Cinsellik hiç değil.

    Mesele bir halkın asimilasyondan kurtarılmış olmasıdır. Kurtuluş savaşı başarılı olmasaydı ve anadolunun işgal edilen toprakları başka devletlerin egemenliği altına girseydi, yerli halk mutlaka asimile edilmeye çalışılacak, azınlık olarak görülecek, her türlü eziyet yapılacak ve haklarından mahrum bırakılacaktı. Aksine bir durumun garantisi yoktur. Geçmişte yaşananlar bunun bir göstergesidir.

    Bu durum sadece anadolu'da yaşayan türk halkı için geçerli değil. işgal edilen tüm topraklar için geçerlidir.

    Bu bağlamda, meseleye annemizin, ablamızın, kızkardeşimizin kiminle aşk yaptığı açısından değil, bir halkın başsız kalması, egemenlik haklarını yitirmesi ve işgalci ırk tarafından eziyete uğraması açısından bakmak son derece sağlıklı olacaktır.

    Neticede kurtuluş savaşı ile bağımsızlık kazanılmış, halkın işkence ve eziyet görmesi engellenmiştir. Türk milleti esaret altında yaşamayı değil, Atatürk'ün önderliğinde bağımsız yaşamayı tercih etmiştir.
    16 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük