eh, ben de "muhakkak vardır öyle bir plan" demiyorum ki... her habere kanmaktan istifa edeli çok oldu.
fakat öyle bir plan olmadığını söyleyenlerin gerekçesi ilginç: "tsk, abd'nin izni olmadan hiçbir şey yapamaz." diyorlar.
el-hak doğrudur.. doğrudur doğru olmaya ama zaten cemaat de abd'nin has çocuğu, koynunda büyüttüğü ateş çiçeği değil mi? bu durumda abd'nin, tsk içindeki cemaatçilere "davranın" demesi halinde söz konusu cemaatçilerin bu emre uymaları neden mantıksız olsun? "tsk abd'nin emriyle hareket eder" diyen sensin. bu arada "tsk abd'den izinsiz hiçbir şey yapamaz" diyenler, 28 şubat'ı tam bağımsızlıkçı kemalistlerin değil, birilerinin önünü açmaya çalışan abd ajanlarının komplosu olarak görür mü bilemem. tutarlılık açısından diyorum...
ha, bir çok sebepten ötürü ve uygulanabilirliği açısından bu senaryoyu pek inandırıcı bulmuyorum o ayrı...
son olarak cemaatin tsk'dan temizlendiği görüşünün dayanağı nedir? yahu sadece adli müşavir sepetlendi o kadar... yılların yılı (bkz: fetih okutmak) gibi çıfıtlıklar yapılarak tsk'ya sokulanlar durdukları yerlerdeler hala... her yere kolunu uzatan cemaatin tsk'yı ihmal ettiğine mi inanalım? abd ve akp ile birlikte kotardıkları malum kumpaslar sırasında cemaate içeriden kimlerin yardımcı olduğu konusunda az da olsa bilgimiz var.