araştırmalar; inanç mekanizmasının insanın hayatta kalmasına yardım eden evrimsel bir niteliğe sahip olduğunu gösteriyor ve bunu beyin belirli bölgelerinde bulunduğu tahmin edilen ''tanrı noktları'' ile sağlandığı düşünülüyor. bireylerde bu ''tanrı noktalarının'' elektriksel akımlarındaki değişmelerin insandan insana farklı şekilde çalıştığı ve böylece farklı inanç sistemlerinin çıktığı düşünülüyor.
Profesör Grafman, “Etrafımızdaki dünya hakkında eksik bilgiye sahip olduğumuzda, o bize Tanrıya inanmak için fırsatlar sunar. Birşey için bilimsel bir açıklamaya sahip olmadığımızda, doğaüstü açıklamalara güvenmeye eğilimli oluruz. Belki de hiçbir bilgiye sahip olmadığımız doğaüstü güçlere uymamız, inancın dinî şekillerinin ortaya çıkmasını daha kolaylaştırdı” demiştir.
yani bir kısım araştırmacıya göre farkı yaratan insanlar arasındaki biyolojik farklılıklar.
inançlar, insanların egosunu çok güzel yansıtıyor aslında. ''ben buna inaniyorum. ben inandığım için en doğrusu bu. sende inanacaksın.'' bunun üzerine işliyor. iki grubunda birbirini küçümsemesi bu yüzden.