"Lale der ki 'be hey tanrı,
Benim boynum neden eğri?
Yardan ayrı düştüm gayrı,
Benden ala çiçek var mı?'"
Bağlamaya emek vermiş, bağlamanın tellerinde teri saklı halk müziği ustalarımızdan..
"arılar yok olunca ne olur bilmem de, bağlama yok olursa kıyamet o zaman kopar anadolu'da.."
1971 erzurum doğumlu olan Erzincan'ın bağlamayla ilk ilişkisi babasına ait bağlamanın telini koparmasıyla başlar. "O günden beri hala bağlayamam." Dese de bağlama konusundaki teknik bilgisi muhteşemdir.
1981 yılında istanbul'a yerleşen erzincan 1985'te hayatını değiştirecek önemli anlardan birine imza attı ve arif sağ'ın öğrencisi oldu.
1989 yılında konservatuara girdi ve şelpe tekniği üzerine araştırmalar yaptı, tezini 'parmak vurma tekniği' üzerine yazdı.
Bakınız bu da icralarından sadece biri; https://m.youtube.com/watch?v=7HWee6puNdg
O sıralar bağlamanın çok sesliliği üzerine de araştırmalar yaptı. Enstrümantal müzik konusunda çalışmalar yaptı ki bilenler bilir halk müziğinde enstrümantal müzik sadece uzun hava girerken veya oyun havasında vardır. Bu algıyı kırmak istedi ve iranlı kemençe ustası kayhan kolhor'la yurtdışında konserler verdi; https://m.youtube.com/watch?v=LUr6UdDSh10
Erdal erzincan, kendi kurduğu bağlama orkestrasıyla beraber türk halk müziğine yön vermeye kararlı, arkadaşı tolga sağ onun için "öncelikle çok iyi bir insan, bizim jenerasyonun onu izleyeceğine eminim diyor.".