gençlik

entry94 galeri video2
    55.
  1. Herkes beni hayalperestlik ile suçlasa da, bu ülkede gelecek çok daha üretken, çok daha teknolojik, çok daha enerjik ve dolu dolu gelecek..
    Sistematik kabullenmişliği reddedip yenilmektense, kazanmak adına bir umudu olan insanlardan olmak beni mutlu ediyor.
    Düşünüyorum da hayatı kendi yarattığı penceresinden izleyen ne çok kabullenmiş insan var. Olanı seyreden, yaşamı es geçen. Düşünemiyorsak, bunu dilimize vuramıyorsak, neden yaşarız ki?
    Değişime inanmayanların, var olan bilimden, mantıktan, üretimden uzak sürece ayak uyduranlar ne gençlikten, ne de hayatın kendilerine sunduğu nimetlerden faydalanabileceklerdir.
    Değişimi başarmak sizce bu kadar zor mu?
    Hepinizin hoşuna giden, almak için birbiriniz ile yarıştığınız bir örnek ile devam edelim "I Phone 6 almak için Zürih' te çalışan bir kişi "20 Saat" çalışmak zorunda iken, istanbul' lu "120" saat çalışmak zorunda"
    Gerçek refah, üzerinizde taşıdığınız elektronik aletler veya aldığınız 1000$ lık çantalarda değildir. Zihinlerin eğitildiği bir coğrafyada, zihinsel aktivitelerin üretime dökülmesiyle kazandıklarınızdır.
    Türkiye' de "Başarmak" zor, Engel çok... Fakat bunların hiçbiri vazgeçmek için sebep değil. Hababam Sınfı' nı izlemeyen yoktur heralde, orada bir sahnede Mahmut Hoca' nın bir betimlemesi var idi "Okul sadece 4 Duvarı ve tepesinde dam olan yer değildir. Okul her yerdir. Sırasında bir orman, sırasında dağ başı, öğrenim ve bilginin olduğu her yer okuldur. Bu okulda, mücadele etmeyi, zorluklarla başa çıkmayı, en önemlisi kendinize saygı duymayı öğrenirsiniz. Bir okulda zaten bunlar yoksa, oranın bir taş yığınından farkı yoktur." derdi. Türkiye belki şu anda, o taş yığını benzetmesine uyabilir ama emi olun bu gerçekliği değiştirebilecek birileri var ise onlarda biziz. Değişmez burası, adam olmaz bu ülke diye kendi kabuğumuza çekilmektense, bilim, üretim, teknoloji ve düşünme hamlelerini oyunun içine dahil ederek, daha fazla vakit harcayarak çalışmaya devam etmemiz gerekiyor.
    Bazıları "Günah" ile yükselir, bazıları ise "Fazilet" ile batar der William Shekspeare. Unutmayın, bilen kadar bilip susanda günahkardır. Önemli olan, bilimsel ve akılcı ilerlemeyi amaç edinerek çalışmak ve gelecek nesillerimiz adına ortaya katma değeri olan ürünler var etmektir.
    insan kaynaklı küresel ısınmanın üçte ikisine fosil yakıtlardan para kazanan topu topu 90 şirket neden oluyor. insanın gücü bu kadar büyük bir etken iken, nasıl olur da insanoğlu güçsüzlüğünden ve aksiyona geçme isteksizliğinden bahseder.
    Umudu yeşertmek adına, insanımızın doğaya dönüşü, kendini bulması şart. Üretim, bilgi ve enerjiyi anlatmaya son nefesime kadar devam edeceğim. Bu değişimi yapmaya benim gücüm var, peki siz benim yanımda mısınız?
    Benim gibi genç arkadaşlara seslenmek isterim. "Ülkeniz için hiç mi hayaliniz yok?" Bırakın artık sızlanmayı ve aksiyona geçin.
    Hedefe ulaşmak önemliyse bir yolunu bulursun. Önemli değilse bahane bulursun. Ya sonuç alırsın, ya dert anlatırsın. ikisi bir arada olmaz.
    Bu yolda zorluklar karşınıza çıkmayacak diyemem. Elbet çıkacak, insanlar sizi kıskanacak, insanlar sizden nefret edecekler. Hatta bunun ile ilgili Victor Hugo çok güzel söyler; Herhangi birinin senden nefret etmesinin asıl nedeni senin gibi olmak istediği halde asla senin gibi olamayacağını bilmesidir.
    Unutmamak lazım "Seçim Bizim"
    Sevgiler,
    Saygılar.
    0 ...