ateistler ahlakı temellendiremez mantığı teistlerin sürekli kullandığı hatta bazen aşırıya kaçan, ananla din veya ahlak yoksa neden yatmıyorsuna kadar bazen varan bir safsatadır.
ateistler normalde bu kafayla gidersek tecavüzü de normal görmesi lazım çünkü bir ahlakı yok.
bütün hepsini şimdi açıklayacağım, bu fikir teistlerin hepsinde var ve dindarlar sürekli bunu kullanıyor. özellikle o ananla neden yatmıyorsuna soruyla cevap verip esas meseleye geleceğim.
bir müslüman anasıyla yatacak ama onu durduran şey dini mi bize dinsiz olduğumuz için bunu diyorsunuz ?
yani yarın bir gün bir müslüman ola ki bu dini kaybetse gidip anasıyla mı yatacak?
bunu vicdanınıza bırakıyorum çünkü üzücü ve aşırı belden aşağı vurucu.
ateistler ahlakı temellendiremez sözünün hiçbir önemi yoktur. toplum ahlaklı olur ve ahlak bireysel yansıması olsa da toplumsaldır. sonuçta ben tek başımaysam, hırsızlık yapmak, tecavüz etmem( kendi kendime edecek halim yok herhalde) gasp yapmam gibi şeyler olamaz.
insan ilişkileri olması şarttır ve bunun içinde etkileşim olması lazım.
ha şimdi toplumsal olana gelmemiz gerek. öncelikle ahlakı uhrevi alabilir dindarlar hatta birilerini ahlaklı olmaya bu uhreviyet kullanıp da itebilir ama ahlak bize göre rasyoneldir.
bize göre: ahlak, hukuk, din veya aklımıza gelebilecek her türlü bu yönde kuralların hepsi toplumu idare etmek, kişiler arası ilişkileri düzenlemek için insan elinden çıkmış yasalardır. bu yasaların olması kötüdür diye bir şey diyemeyiz ama böyle yasaların olmadığını ya da ahlak diye bir şeyin olmadığını çok net olarak söyleyebiliriz.
zaten doğada ahlak diye bir şey de yoktur. insana ahlak gibi bir kavramı yükleyen onun biyolojik değil sosyolojik yanıdır ve ahlakı temellendiren şey de toplumdur.
şimdi ateistlerin ahlakı şekillendiremeyeceğini söylemek onların toplu dışı, hiçbir kurala tabi olmayan insanlar olduğunu söylemeye eştir.
ahlakı rasyonalist ve sürekli değişen bir yanla almanın iki önemli özelliği vardır, birincisi ahlak denilen bu kuralları insanlara mantıki çevrede anlatır ve aslında bunun pragmatist olduğunu gösterirsiniz. ikincisi ise bunu salt almayıp sürekli değiştirerek daha iyiye gitmesine olanak sağlarsınız.
mesela en basiti, bir toplum düşünelim, herkes hırsız, herkes tecavüzcü, herkes katil. böyle bir toplum var olabilir mi?
tabi ki olamaz, buna zaten ateistlerin de bir karşıtlığı yoktur ve böyle bir toplumda zaten bırak ateisti hiçbir insan barınamaz.
bizim ahlakı temellendirme şeklimiz de böyle: karşılıklı menfaat gözeterek ortak bir faydada insanları birleştiren kurallar bütününe ister ahlak, ister din, ister hukuk de. ne dersen de ama bu yasalar toplum için olmak zorunda.
ayrıca bu yasaların akıl ve mantıkla alınması kötü değildir, dinlerin bıraktığı ahlak yasalarının kutsiyeti altında tutuculuğu onlara bir şey kazandırmamıştır. bugünün yasaları mesela bir kutsiyet barındırmaz, modern hukuk yasaları aklı mantığı hedef alarak yapılmıştır ve bu yasalar vardır. bu da benim insanların dinleri veya başka inançları hedef almadan aklı ve bilimi hedef alarak bir araya gelerek karşılıklı menfaatler üzerine anlaşacağını ortaya koyar.
yani ateistler bal gibi ahlakı temellendirir, buna ahlak demek illa şart değildir. hırsızlık suçsa ve beni bundan alı koyan ne olursa olsun önemli olan budur.
ayrıca devletlerin ortak uzlaşı kurallarına uymayanları cezalandırma hakkı da vardır. yani ateist bir devlete herkes sikine göre takılır diye bir durumu da yoktur.
hatta bugün bile ne kadar uhrevi söylemlerde bulunsalar da rasyonel bir toplumda yaşıyoruz gene.
özetle demem o ki: ateistler de bir araya gelerek belli yasalar üzerinde karşılıklı menfaat gözeterek anlaşabilir ve diğerlerini buna uymaya zorlayarak( devletin cezayı suçla karşılık vermesi gibi) belli bir düzen bal gibi kurabilir.
hatta dinci yobazlardan daha iyi kuracağımız kesindir.