an itibariyle farklı takımlarla 3 defa 5 sezon kadar oynadığım oyun. ve bu oyun efsanevi cm ve fm serisi içerisinde beni kendisinden tiksindirttiren ilk oyun oldu, tebrikler.
yıllardır bir çok ceremesini çektik bu oyunun, bir çok şeyi görmezden geldik bağrımıza bastık. hiç bir oyuncunun gerçek hayatta 100 milyon euro karşılığında transfer olamayacağını bildiğmiiz halde tahammül ettik bastırdık parayı aldık, milan,man utd, barça olamadık mı genç oyuncu keşfetmeye çalıştık. ama bu oyunda da artık illallah dedirtti bize.
cm/fm serisine maç motoru eklendiğinden beri ilk defa bu kadar büyük bir rezaletle karşı karşıyayız. öyle bir maç var ki karşınızda, ne bir tek top, ne pres, ne organize atak ne bir şey. kornerden gelen bir ortaya kafayla gol attıysanız sevinmeyin, %95 faul sebebiyle iptal oluyor. hatta bir maçta en az 1 golünüz faul veya ofsayt sebebiyle iptal oluyor. artık maç motorunun saçmalığını böyle kapatmaya başlamışlar.
efendim şimdi, sıradan bir futbol maçında 6-7 tane adam gibi gol pozisyonu olur. takımlar bunları değerlendirirse büyük skorlara rastlarız bazen, yoksa genellikle bir maçta en fazla 4-5 gol olur. bu oyunda öyle bir maç motoru yapmış ki sports interactive, bir maçta 15-20 gol pozisyonu oluyor, e haliyle bunların hepsinin gol olması, hatta yarısının gol olması gerçekçi skorlar oluşmasına engel olacak, golleriniz teker teker iptal oluyor, dünya starı forvetleriniz boş kalelere goller kaçırıyor, çıldırtıyor.
yıllardır tahammül ettiğimiz ama bu oyunda sabrı taşıran bir başka detay; kırmızı kart olayı. bu oyun 10 kişi kalan takıma maçı kaybettirmek için elinden geleni yapıyor. evet çok ciddiyim. evet bir takımın 10 kişi kalması oyuncu eksiği olan bölgede boşluklara sebep olabilir takımın organize olmasını zorlaştırabilir, pas yapmasını, alan savunması yapmasını zorlaştırabilir, eyvallah. ama bu oyunda 10 kişi kaldığınzda sizin her türlü pozisyonda gol atan forvetleriniz birden bire kazma olup çıkıyor, nadir bulduğunuz pozisyonlarda karşı karşıyalarda, boş kalelerde kaçırıyorlar, en yüksek top tekniğine sahip oyuncularınız ayağında top tutamıyor, saçmasapan top kayıpları ve pas hataları yapıyorlar, kaleciniz her geleni içeri almaya başlıyor. bununla kalmadığı gibi rakibiniz de birden bire evrim geçiriyor adeta; kariyerinde gol atmamış oyuncular 35 metrelerden mermi gibi şutlarla gol atmaya başlıyorlar, bütün oyuncuları sizin savunma oyuncularını çalım manyağı yapıyorlar, velhasıl kelam oyun siz maçı kaybedin diye elinden geleni ardına koymuyor.
bir de şu oyunun algoritması olayı var tabii. örnekle anlatayım efendim ; a.c. milan ile 2011 sezonunda oynadığım oyunumda takımımda dünyanın çok büyük yıldızları yer alıyor ve ligde 3. sıradayım, önümde juventus ve inter var, interle aramda 4 puan juveyle 1 puan var. ama inter puan kaybedecek gibi değil ve haftalardır kazanıyor. benim takımımda form tutmaya başlamış ve yükselişe geçmiş. ligde aynı hafta içerisinde benim kendi sahamda torino ile maçım var ve juventus ile inter maç yapıyor. haliyle önümdeki takımlardan birisi puan kaybedecek illa ki, benim kazanmam şart. neyse efendim maça başladım ve 90 dakika tek kale oynadığım maçta gollerim iptal oldu çizgilerden toplar çıktı direklerden döndü oyun elinden geleni yaptı ve maç 0-0 bitti, juventus inter'i yendi. biraz sinir içerisinde biraz da ufak bir deney yapmak amacıyla oyunu save game'den açarak baştan maçı oynamaya karar verdim. bu sefer 1-0 öne geçtim ancak 88. dakikada torino tek atağında golü attı ve maç 1-1 bitti. yılmadım ve maçı baştan aça aça toplam 5 kere oynadım ve bu 5 maçtan 4ü berabere bitti, birini torino kazandı. hepsi de aynı delirtici biçimlerde olan maçlar sonucunda. dünyadaki belki en iyi kadroya sahip olan milan, teknik direktörüne alışmış, kadrosu ve taktiği oturmuş milan, kendi sahasında torino'yu bir türlü yenemiyor. neden ? çünkü inter puan kaybetti. ve benim de kaybetmem gerekiyordu. çünkü ben 6 maçtır üst üste kazanıyordum ve rakamların abartılmaması gerekiyordu. olmadı sigames olmadı bu sefer olmadı malesef olmadı...
az kalsın unutacaktım ekleyeyim bunu da araya, xavier hernandez'i hepimiz tanıyoruzdur herhalde *. biliyoruz, kaliteli bir futbolcu, peki tamam. teknik, pasları iyi, şutları iyi, kuvvetli falan filan. iyi de, süperman mı ulan bu herif ? oyunda yazıldığı üzere boyu 170 cm. benim takımımda yer alan nikola zigic ise 202 cm boyunda. ve bir kafa topunda xavi, zigic'in üstünden zıplayıp kafayı vuruyor. hadi bir kere olsa adamın ayağı falan kayar bir şey olur deriz, ama bir maçta 5-6 defa tekrarlanınca bu olay, insanı çileden çıkartıyor. ayıp ulan..
işte bu ve bunun gibi, şimdi yazmaya üşendiğim onlarca ve yüzlerce delirtici detay. velhasıl kelam; cm/fm serisinin en dandik oyunuydu bu, bahsettiğim problemler insana kafayı yedirtir, sağı solu yumruklattırır evde. ha oyunu ben kaç aydır manyak gibi oynuyor muyum ? oynuyorum. hatta bu oyunu bilgisayara yükledikten sonra 10 kilo aldım mı ? aldım. niye böyle oyunu duvardan duvara vurdum bu entryde ? çünkü şu bahsettiğim torino olayından sonra sinir krizleri geçirip odamın dolaplarını yumruklayıp kendimden geçtim ve derdimi birine anlatasım geldi, beni uzun uzun dinleyecek sözlükten başkasını bulamadım. şimdi manyağın teki gibi göründüğümü farkettim bir oyun yüzünden böyle bir şey yapmamdan mütevellit, mamafih gerçekten oluyor bazen ,fm oynayan bilir. tamam kabul ediyorum belki abarttığım kadar rezalet allah'ın belası bir oyun değil ama yukarda anlattıklarımın hepsi de gerçek ve serinin en kötü oyunu olduğu da kesin.