dahan önce gitmedim. bir ya da iki kere oturup bişeyler yiyelim dedik, çomar ötesi garsonları tutumu nedeniyle oturmadık. iki kişilik masamız yok minvaliden yanıt alınca, öperler deyip hayat memat'a geçmişliğimiz var.
fakat edindiğim izlenimlerimi yazacağım;
arkadaş çevresi olarak rakı içeriz. bolcana içeriz. iki kişi oturduğumuzda 250 bırakıp kalktığımız da olur, kalabalık gelip 2000-3000 bıraktığımız da. neyse bu tarz yerler iteler abicim.
bi kere kafadan isim yapmış adam. 3-5 ünlü gelmiş oturmuş, lokasyonu merkezi olunca ne yapsın mekan sahibi. iteleyecek. fakat inanmam ki mekanı kapatacak, içeride kadınları darp edecek kadar gerzekçe bir hata yapsın. af edersin adamın g.tünden kan alırlar. bi kere söz konusu kadın la; toplum yavaş yavaş uyanmaya başlamış, kadının değerini farketmeye başlamışken sen tutup içeriye kapatıp kafaya bardak atacaksın. üff, hayalini bile düşünemiyorum. neyse konu dağılmasın; adamın yeri merkezi, sirkülasyonu var. elbette ki para peşinde koşup, hesap itelemeye çalışacak. nasılsa kafalar güzel. ama herşeyin de bir adabı var, itelemenin de itirazın da.
hikayede kurgular mevcut belli. olay yaşanmış olabilir; fakat alkolün vermiş olduğu yetkiyle biraz ilaveler olmuş zannımca, o da tam hatırlayamamaktan olabilir.
şiddet olayları olmasa dahi; o büyüklükteki bir gruba o kadar fazla hesap gelmemeli. bir mekan ona cüret edebiliyorsa tepki olarak o mekana gidilmemeli derim. ayrıca beşiktaş'ta gidilecek bi iki mekan haricinde prim yaptırılması karşıtıyım.
rakı balık yapılacaksa iki seçeneğin var; ya müdavimi olduğun yere gideceksin ya da daimi gittiğin bir yer yoksa isim yapmış ve kurumsallaşmış mekanlara gideceksin. sur balık olabilir, eftelya olabilir, gibi gibi...