"Meğerse Aşk imiş Canın Mayası,
Ona Mihrabımış Kaşın Arası,
Hakkın işlediği Kudret Boyası;
Yüzde Ben Bir insan Olmaya Geldim.."
Türk Halk müziğinin arifi, bağlaması elindeyken kendini başka bir aleme götürebilen usta sanatçı..
Eşi yıldız sağ onun için "evde arif o, ama sahneye çıktığı zaman arif sağ oluyor. Bunu çok ama çok iyi hissedebiliyorum." Diyor.
Arif Sağ 1945 Erzurum, aşkale doğumlu. "Değirmende bütün taşların, çarkların işleyişine bakar gözümü kapatırdım. Sanki bir orkestra yönetiyormuş sanardım kendimi çıkan seslerle." Diyerek küçüklüğünde beri içinde tuttuğu müzik aşkını ifade eden sağ, dönemin aşık hayatını çok iyi harmanladı kendinde. nida tüfekçi'nin öğrencisi olabilme şansına erişebilen arif sağ bunu da çok iyi kullanmış ve başta bağlama olmak üzere davul, kaval gibi müzik aletlerinin çoğunu çalabilen bir sanatçı olmuş.
Nida Tüfekçi hocasını anlatışı; https://m.youtube.com/watch?v=n8dI9ympFH8
Giderek besteci kimliğinin de oturmaya başladığı o yıllarda piyasaya arabesk türde eserler, altyapılar sunmaya başlayan arif sağ, daha sonra bu tutumundan pişman olacaktır.
1976'da itü'de devlet konservatuarında dersler veren Arif Sağ, 82'de özel çalışmaya başladı. muhabbet grubunu kurarak yavuz top, muhlis akarsu ve musa eroğlu'yla halk müziğini kaynağı olan halka ulaştırmayı kolaylaştırdı.
O hep çalıştı çabaladı;
Köln Filarmoni orkestrasıyla konser verdi bağlamayı tanıttı,
ispanyol flamenko gitarist toma tito ile avrupa'da 12 şehirde konser verdi, Erdal Erzincan ile bağlama metodu adlı iki ciltlik bir kitap yazdı ve bağlamanın üsluplarını geçirdi.