kamil yeşilin iz yayınevi tarafından 2004 yılında neşredilmiş kitabı.
arka kapak
her ne zaman kendinden aşağı bakmak, çocuklarını, torunlarını görmek istedi; her seferinde dikleşmiş buldu kendisini. istese de belini bükemiyor, eğilemiyordu. zaten yavruları da ona özenmiş; burun dikmiş, baş kaldırmışlardı. onu gören her ademoğlu, gördüğü bu yüce yığının içini bilmiyordu. ancak kendi bulutundan gelen yağmur suyuna bile sahip çıkamayan, üstünden akarak kendisini terk etmesine engel olamayan koca bir güçsüzlük olduğunu görüyor, biliyordu. kendi dumanıyla boğulmak, hürül hürül esen rüzgar sahibi iken soluk alamamak ne demek, ona sormalı idi. o biliyordu. ona bakanlar başının üstündeki buz olmuş karı görünce haziran sıcağında bile üşüdü de o gene kendinden geçmeye razı olmadı. bir zaman sonra istese de bazı şeyler değişmiyor, kemikleşiyordu demek. dumanı bile ondan müşteki ve uzaklaşmak isteyen bir iğreti idi de ilk fırsatta rüzgardan atına binip uçuveriyordu.
bir gün kulağına eğilip fısıldamışlar;
- o basacak üstüne; omzunda k. yeşil i taşıyacaksın, demişler.
o zaman benliğinden geçmiş.
sahra olmuş.