Asfaltta denk geldiğim karıncaları toprağa bırakmak, toprakta yiyecek bulup karnını doyuracağını öngörmek sonra da güç kuvvet kazanıp kendine bir yuva yapacağını düşünmek bunlardan biri.
Daha büyük iyiliğim ise karınca yuvası arayıp bulunca kenarına konuşlanıp karıncaları izlemek, yalnız yürüyenlerin yanına başka yalnız bir karınca bırakarak onları tanıştırıp arkadaş olmalarına vesile olduğumu düşünmek.
yuvasından uzaktakileri dolmuşçuluk oynayarak son durak olan yuvanın ağzına bırakmak, bıraktığım yeri beğenmeyip şok geçirerek oraya buraya kaçışanlara ceza verip uzaklara biraz ekmek kırıntısıyla sürgün etmek (bu iyilik değil kötülük olarak düşünülebilir ama bu sayede evlerinin kıymetini anlayacaklar ve bu onlara yaptığım bir kıyaktı aslında.).
evden ekmek alıp yuvaya doğru yol alanların sırtlarına canları sertlikten yanmasın diye ıslak dudaklarımla ekmek kırıntılarını yumuşatıp bırakmak.
Çok büyük olupta yuvalarına sokamadıkları gıdaları, müdahale ederek daha küçük boyuta getirmek.
kalabalık oldukları zamanlarda ve düz bir sıra halinde yürüdüklerinde güzergahlarının üzerine ekmek kırıntıları bırakıp onlara süpriz yapmak.