efendim bir kere bilim ile din her zaman çelişir, bu kadar basit. Örneğin başörtülü kızımız jeoloji mühendisliğini kazanmış olsun, ona her ne kadar depremin yer altındakji fay'ların oynamasından ötürü depremin tetiklendiğini anlatırsanız anlatın o gider depremin, tanrı'nın kulları üzerine gönderdiği azap olduğu konusunda dogmatik bir inanca sahiptir. Yani ona göre, deprem illa ki ilahi bir ikazdır.
Ya da kızımız biyoloji okuyor olsun, ona ne kadar evrim teorisini anlatırsanız anlatın o illa da kulp bulacak, saçma olduğunu iddia edecek çeşitli metaforlarla çürüttüğünü iddia edecektir. Ona göre milyonlarca yıl içinde canlının evrimleşmesi mümkün değilken, dünya'yı tek bir varlığın yaratması bu varlığın eşinin benzerinin olmaması daha inanılırdır, bunun ne kadar saçma olduğunu belirttiğinizde retorik olarak sizin inançsızlığınızdan, sizin habisliğinizden dem vuracaktır.
Şimdi bu açılardan başörtüsü yasağını destekliyorum.
fakat diğer açıdan;
şimdi bir insanın kafasının içindekiler, o baş örtülü olsa da olmasa da aynıdır. Yani üst bölümde dile getirdiğim tezler başı açık olan biri içinde geçerlidir. O da bir şekilde başı açık ruhu kapalı bir beşerdir. Kaldı ki üniversite de başörtüsü yasağı mevzuubahis nedenlerden ötürü geçerli olmak durumundadır, fakat arkadaşını görmeye giden birisi evrim teorisine değinilecek bir derse girme maksatlı değil geçerken uğramak için orada bulunmaktadır. Bu durumda bu kızımızında böyle bir muameleye tabii tutulması evla değildir.