edebiyat tarihçileri arasında tam anlamıyla ittifak edilerek kullanılan bir kavram değildir. ilk kez 1911 yılında selanik'te, genç kalemler dergisinde yayınlanan yeni lisan makalesinde ömer seyfettin tarafından kullanılmıştır. bu tarihten sonra da bu kavram tartışılmaya başlanılmıştır. hülya argunşah, milli edebiyat için "bir milletin meydana getirdiği edebiyatın tamamıdır" der. milli edebiyatın bir akım mı yoksa bir devir mi olduğu bugün dahi netlik kazanamamıştır. kenan akyüz ve orhan okay bunun bir akım olmadığını, devir olduğunu söylerler. ancak kitaplarında milli edebiyatı irdelerken zaman zaman akım ya da hareket kelimelerini kullandıkları görülür. milli edebiyatı tanımlarken atilla özkırımlı hoca, "milliyetçilik fikriyle ortaya çıkmış ve zamanla bu fikirden soyutlanmış bir akımdır" der ki bence de bu tanım son derece doğrudur. milli edebiyat başlangıçta siyasal türkçülükten beslenmiş ancak zamanla türkçülüğün dışına taşmış, çok daha büyük bir şemsiye hâline gelmiş bir edebiyat akımıdır.