günün anlam ve önemini ihtiva eden hikaye

entry5 galeri
    1.
  1. Ülkenin birinde dağlarda tek başına yaşayan bir derviş varmış. Bu dervişin ünü taa padişaha kadar varmış. Padişah merakına yenik düşüp dervişi görmek istemiş ve muhafızlarına emir vermiş;
    -"Bre getirin şu dervişi de biz de bir görelim!"
    Muhafızlar dervişi dağından alıp getirmişler padişahın önüne. Padişah;
    -"Hoşgeldin derviş efendi"
    -"Hoşbulduk sultanım"
    Bu selamlaşmadan sonra ikisi de uzunca bir süre tek kelime dahi etmezler, dakikalar, saatler geçer. Derken derviş bir anda konuşur ve padişaha der ki;
    -"Sultanım izninizde helaya gitmek isterim."
    Uzun süredir sus pus olan dervişin konuşmasından memnun olan padişah;
    -"Tabii ki derviş efendi, buyrun." der.
    Derviş helaya gideli çok olmuştur. Aradan onlarca dakika geçmiştir ve padişah iyice meraklanmıştır. Muhafızlarına seslenir;
    -"Bre gidin bakın şu dervişe, kulbura düşmüş olmasın!"
    Dervişi kontrol etmeye giden muhafızlar geri döndüklerinde yüzlerinde şaşkın bir ifade vardır.
    -"Ne oldu muhafızlar? Nedir bu yüzünüzdeki ifade?"
    -"Sultanım derviş helada kendi kendine konuşur."
    -"Nasıl konuşur? Getirin hemen onu buraya!"
    Muhafızlar dervişi alır getirirler. Padişah sorar;
    -"Derviş efendi ne yaparsın helada kaç zamandır?"
    -"Boklarla konuşurum sultanım" demesiyle padişah hafiften gülümser ve deli olduğunu düşünür. Akabinde mübalağa manasında soru sorar;
    -"Eeee? Ne derlerdi ya?"
    Derviş ise cevap verir;
    -"Biz bir zamanlar baldık börektik, binbir çeşit nefis yemek idik, insan içine girdik çıktık böyle olduk derler sultanım..."
    -......
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük