acil servisi ile bazı birimleri kötü ve umursamaz olan yer.
tecrübe ile sabittir.
yaşlı bir yakınımı vücudunun sağ kısmındaki his kaybı nedeniyle pazar sabahı erkenden apar topar gazi üniversitesi hastanesi'ne götürdük. giriş kısmı bir nevi bekleme odasına çevrilmiş ve servis kapısı kilitli. öncelikle derdinizi özel güvenliğe anlattıktan sonra tekerlekli sandalye alıp hastanızı doktora götürebiliyorsunuz. neyse götürdük, kısmi felç gibi bir durum var dediler ve yakınımızı bir sedyeye yatırdılar. tomografi çekilmesi gerekiyormuş, birkaç saate halloldu. sonrasında da mr çekilecek dediler.
normalde acil hastalarına doğal olarak "acil" oldukları için öncelik verilir "normal" hastanelerde. bekliyoruz mr servisinden tık yok. mr bölümüne gittik, hastaları çağıran sekreter "aaa evet 2 acil hasta var, araya sıkıştıracağız sizi birazdan çağırırız." dedi ve biz de acile geri döndük. ancak saatler geçiyor hiç bir çağrı yok. acil doktoruna gittik durumu belirttik, doktor "hastanın bildirimini biz mr bölümüne yaptık, çağırırlar bekleyin." dedi. hastamız hala kıytırık sedyede öylece saatlerce beklemeye devam ediyordu. mr servisine tekrar gittik ve hastamızın kısmi felç olma şüphesi olduğunu ve durum tespitinde her geçen zamanın kıymetli olduğunu belirttik, sekreter "evet anlıyorum haklısınız bir saate çağıracağım sizi." dedi bu sefer. biz tekrar acile döndük ve neyse bir vakit telaffuz ettiler en azından dedik.
ancak elbette yine mr bölümünden hiçbir çağrı gelmedi, bu anlaşılmaz tutum üzerine tekrar mr bölümüne gittik. gittiğimizde bir hasta, sekreter ve mr teknisyeni ile tartışıyordu. birbirlerine karşılıklı hakaretler, birbirinin üstüne yürümeler ve saire... elbette hastane çalışanlarının yorgunluğu ve stresi üst seviyededir, elbette ciddi bir iş yapıyorlar ancak hastanede çalışanların hasta ile diyaloglarının düzgün ve çözüm odaklı olması gerektiğini düşünüyorum. neyse, tartışma bittikten sonra biz tekrar acil hastamızı hatırlattık ve sekreterin bize neden " bir saate kadar çağırırım." dediğini anladık, sekreter mesaini doldurmuş gitmeye hazırlanıyordu ve bize "ben mesaimi doldurdum, arkadaşım sizle ilgilenecek." dedi ve gitti.
yeni gelen sekretere durumu anlattık, bize " ben burada bekleyen hastaların yerine sizin hastanızı alamam, bittikten sonra ancak." dedi, biz de "bize 1 saate çağıracağız dendi ve arkadaşınız çıktı gitti. hastamız normal hasta değil, acil hastası ve felç şüphesi var. biz torpille araya hasta sokmaya çalışmıyoruz, saat 10.00'dan beri mr çekilmesini bekliyoruz ve şimdi saat 20.30 olmuş, bu kadar zamanda acil hastaya nasıl yer olmaz?" dedik. sekreter bize " bir saate çağıracağım diyen kişi gitti, beni bağlamaz." dedi.
acil servise geri döndük ve acildeki yeni gelen doktorla görüştük, elbette nöbetçi doktor değişmiş ve önceki doktor bizi hastamızın durumu ile ilgili bilgi vereceğini söylediği halde bizimle görüşmeden gitmiş. yeni doktora durumu anlattık, bize "biz dış bölümlere herhangi bir baskı yapamayız, ne zaman çağırırlarsa o zaman olur." dedi.
hayır o zaman "acil servis" biriminin ne kıymeti kalıyor ki? bir hasta acil kapısında saatlerce muayene, test sonucu, randevu saati veya doktor beklerken geri alınamaz bir zarara uğrarsa bundan kim sorumlu?
hastamızı gazi hastanesinin acil servisine sabahın erken saatlerinde getirdik ve kısmi felç olma riski taşıyan veya olmuş olan hastamızı 12 saate yakın bir süre acil servisin sedyelerinde beklettiler. mr çekilmedi, acildeki doktorlar ve hemşireler umursamaz bir haldeydiler ve son olarak bize " şu anda nöroloji bölümünde boş yatak da yok ve nöroloji doktoru da ancak sabah gelip inceleyebilir." denince geceyi en azından kendi yatağında geçirsin diye hastamızı imza karşılığı teslim aldık ve evimizin yolunu tuttuk.
ertesi sabah erkenden gazi hastanesine oranla çok daha kalabalık ve yoğun olmasına rağmen atatürk hastanesi acil servisine gittik. acil serviste sizi güvenlik görevlileri değil nöbetçi doktorlar karşılıyor ve adama derdinizi yüz yüze anlatabiliyorsunuz. ve dahası, girişte hastalarla ilk muhatap olan iki doktor da nazik, hastalarla iyi iletişim kuruyorlar ve ilk kabulden bölüme yatışı gelene kadar takip ediyorlar. hastamız acil serviste bir süre bekledi, öncü testleri yapıldı ve sonra nöroloji doktoru gelerek "kısmi felç durumu var, hemen yatması gerekiyor." dedi. akşam üzerine kadar nöroloji bölümünde hiç yatak boşalmayınca başka bir bölümdeki boş yatağa yatırıp tedavisine başladılar.
bu yazı gazi hastanesi kötülemesi değil. ancak anlaşılıyor ki, gazi hastanesindeki acil servisin fiziki yapısında problemler var, acil servis personelinin de hasta kabul ve hastanın tedavi sürecini takip etmede açık ilgisizliği var. hastanedeki sağlık çalışanlarının bazılarının hasta ve hasta yakınlarıyla iletişim ve diyalog kurma, çözüm odaklı olma ve işlerinin gerektirdiği sorumlulukların farkında olma gibi bazı konularda belki de tekrar eğitim almaları gerekiyordur.
bilmiyorum ben mi abartıyorum ki? acildeki hastamız öylece beklerken ve bu umursamazlığı görünce televizyonda gördüğümüz doktor ile hasta/hasta yakını olayları aklımıza geldi. harbiden de hastanedeki bazı çalışanlar insanların sabırlarını zorluyor dedik. buradan o olayları haklı gördüğüm çıkarılmasın ama yaşanılan bu olaylara sebep olan şeyin karşılıklı anlayışsızlığın ve umursamazlığın olduğunu düşünüyorum. bu durum, hasta ve hasta yakını baz alındığında insandan insana değişirken sağlık alanı çalışanları söz konusu olduğunda hem insandan insana hem de kurumdan kuruma tutum değişkenlik gösteriyor.
münferit bir olay olarak yaşadığımız zorluklar bize denk geldi desem, hem bizden başka kişilerin yaşadığı problemlere tanık olmamız hem de buradaki başka yazarların girişleri öyle olmadığını gösteriyor.
sonuç olarak tavsiyem, tercih şansınız varsa gazi hastanesi acil servisini değil de başka hastanelerin acil servislerini tercih edin.