tam anlamıyla içi boş kütüklerin eleştirdiği direnişlere ev sahipliği yapmış, yurt geneline yayılmış protestoların başlangıcı olan yerdir. işte sorun bu, "bir park. boktan." diyenlerin kavrayamadığı şey olayın sadece ağaç ile toprak ile veya ne bileyim "içi boş kütük" dediğiniz şeylerin olmaması. bunu protesto noktasına getiren kimlerdi?
gezi'nin bir ruhu vardı. biraz oturup düşünseniz bu insanların derdi ne diye?
mesela ben düşünüyorum karşı olanlar neden karşı diye. olayın sonucuna odaklanmaktan ziyade sürece ilişkin verileri ele almak gerekir. her olayda bu şarttır.
asıl mesele devletin gösterdiği aşırı şiddetti.
devletin asli görevi hizmettir. toplumsal refahı sağlamaktır. toplumun sorunlarına cevap vermektir. eğer bir yerde bir halk toplanıyorsa, bir derdi varsa -bakın doğru veya yanlış protestolar- devletin o topluluğu dinleme ve sorunlarını çözüme kavuşturmak gibi bir sorumluluğu vardır. devlet eğer bunun yerine şiddete başvuruyorsa, karşılıklı diyaloğu feshetmiş olur. bunun diğer illere sıçraması insanların bu hükümete bir eleştirisiydi. artık protesto ağaçların kesilmesi değil, artık protesto ağaçların kesilmesini engelleyen gruba yapılan abartı müdahalelerdi. bunu idrak etmek önemli. özel hayatın kalmadığı, düşünce özgürlüğünün olmadığı, rant varsa bir şeylerin yapıldığı bir hükümete insanların aynı hedef doğrultusunda eleştiri sunduğu bir platform haline geldi.
ha diyeceksin ki, herkes bu düşünce çatısı altında mıydı? elbette değildi. bazı siyasi partiler, partilerin yanı sıra aşırıya kaçan örgütler olmadı mı? oldu. bal gibi oldu. olmadı diyenin alnını karışlarım.
fakat bu durum polisin gösterdiği şiddetten ve hükümetin aldığı tavırdan daha aşırı değildi.
bir devletin bünyesinde yaşıyoruz. bu devletin geleceği, yatırımları, icraatleri, yasaları ve geriye kalan her şeyi bizimle ilgilidir. ve eğer bir sorun varsa devletin her kesime eşit ölçüde ve ılımlı yaklaşması gerekmektedir. işte bunu yapmazsan ve daha fenası onlara "çapulcu" vs. dersen bu huzur ortamını sağlayamazsın.
bu toplum hoşgörü toplumudur. anadolu daki köylere gittiğinizde her kim olursanız olun size evini açarlar. böyle topluma yakışan bir devlet anlayışı olmalıdır.
